Yeni COVID-19 araştırması: Ruh sağlığını etkiliyor!

Oxford Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre koronavirüsü teşhisi koyulmuş vakaların beşte birinde psikiyatrik bir hastalık tanısının koyulduğu ortaya çıktı. Biliyorsunuz virüs hakkında her geçen gün yeni bir araştırma yayımlanıyor. Bunlardan birisine imza atan Oxford Üniversitesi araştırmacıları, koronavirüs ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahip diyor.

Koronavirüs ruh sağlığı üzerinde etkili

ABD’deki vakalarını mercek altına alan araştırma, pozitif COVID-19 vakalarına odaklanıyor. Araştırmaya göre, pozitif çıktıktan sonra üç ay içinde beş kişiden birinin psikiyatrik bir hastalık tanısıyla karşılaştığı sonucuna ulaşıldı.

Oxford Üniversitesi araştırmacılarının liderliğinde yürütülen çalışma, iyileşmiş koronavirüs hastalarının diğer hastalıkları olan hastalara kıyasla anksiyete, depresyon veya uykusuzluktan iki kat daha fazla muzdarip olduğunu öne sürüyor. Yeni araştırmanın baş yazarı Paul Harrison: “COVID-19’dan kurtulanlar daha fazla zihinsel sağlık sorunları riski altında olacağından endişeleniyor. Geniş ve ayrıntılı bir araştırmadaki bulgularımız bunun muhtemel olduğunu gösteriyor” diyor.
Araştırma kapsamında yaklaşık 62 bin pozitif vakaya odaklandı. Takip edildiği kadarıyla bu hastalar pozitif çıktıktan sonra 90 günlük süreçte yüzde 18.1’i psikiyatrik hastalık teşhisi ile karşı karşıya kaldı. Teşhis koyulan rahatsızlıklar ise anksiyete bozuklukları, uykusuzluk ve bunama olarak kayıtlara geçiyor.

Açıkçası, herhangi bir hastalıkla mücadele etmek zaten zihinsel sağlık sorunlarına neden oluyor ancak bu araştırmanın amacı COVID-19‘un bir kişinin diğer sağlık sorunlarına kıyasla bu psikiyatrik rahatsızlıkları özellikle artırıp artırmadığını anlamaktı. Sonuçlar, diğer çeşitli tıbbi olaylarla karşılaştırıldığında, COVID-19 hastalarının akıl sağlığı sorunlarından muzdarip olma riskinin oldukça yüksek olduğunu doğruluyor.

Araştırmacıların önerileri arasında, ilerleyen süreçte virüse yakalanmış kişiler için psikolojik desteklerin de verilmesi yönünde oluyor. Harrison, yeni çalışmanın öncelikle dünyanın dört bir yanındaki sağlık uzmanları için bir eylem çağrısı olarak yorumlanabileceğini de söylüyor.

Araştırmanın tamamını okumak isteyenler için buraya bir link bırakıyoruz.