Yeni doğan bebeğin hissettikleri hakkında bilgi

Yeni doğan bebek ne hisseder


Yeni doğan bebek ne hisseder…Yaşamanın birincil zamanlarında oldukça uzundur bu uyku süreleri Gününün yaklaşık 20 saatini uykuda geçirir Anne sık sık, bebeğin bu halini görüp kaygılanır Bir yetişkini korkuyla yerinden hoplatan şamata, beşiğinin derhal üzerinde yakılan bir ışık, hatta kış uykusuna yatmış bir hayvanı bile uyandırabilecek şiddette uyarılar onda hiç bir tepki yapmaz nadiren yüzünüzü buruşturmanın dışarıda hiç istifini bozmadan uyumaya devam eder Derken ortalıkta çıt bile çıkmadığı halde aniden keyfi kaçar uyanır ve yaygarayı basar

Özet Olarak bebek dış dünyadan gelen uyarılar karşı artı aklıselim değildir Bebeklerin gözle görülmeyen bir perde örneği, mucizevi bir duyarsızlıkla korunduğu söylenebilir Bu da kendisi için hiç de huzurlu olmayan bir dünyada ağırbaşlı ağırbaşlı yaşamasına olanak veren büyük bir avantajdır Oysa dıştan gelen uyarılara bu denli duyarsız olmasına rağmen, içten, yani organizmasından gelen uyarılara aleyhinde fazlasıyla hassastır Barsağının bir hareketi ya da hafif bir pozisyon değişikliği, dünyası şaşkınlık içinde olmuşçasına sarsar onu
Daha önce de söylediğimiz gibi, yeni doğmuş bebeğin duyu organları hemen şimdi gelişmiş değildir böylece, uyarılmaları da zordur, mesela; yeni doğmuş bebeğin, acıyı artı duymadığı söylenir Bazı dinlerde, birkaç günlükken sünnet edilen bebeğin, müdahaleye anastesisiz katlanabilmesi, bu inanışı getiren etkenlerden biridir Ancak bu arada yetişkinlerin, acının bilincinde olduklarını, onu belleğine kaydettiklerini, hayal gücünün etkisiyle başlamasını beklediklerini ve korkuyu çoğu kez, gözlerinde büyüttüklerini unutuyoruz Yeni doğmuş bebekte bu yoktur Fakat olmaması, acıyı duymadığı anlamına gelmez Annesi, gizli göğsüne bastırdığı, veya ılık bir banyo suyuna yatırdığı süre, sakinleştiği için bebeğin soğuktan rahatsız olduğu söylenir Burada anne göğsünün veya sıcak suyun bebeği gevşettiğini, rahmin içindekiyle kıyaslanabilir bir sessizlik ve huzur verdiğini hatırlamalıyız

Annesinin göğsüne yaslandığında ya da sıcak banyo küvetine yatırıldığında bebekte ruhsal bir denge hissi, rahatlıktan ileri gelen güzel duygular doğmaktadır

Bebeğin ağzının tadını bilmesi de genel olarak şaşırtır bizi Karnı aç olduğu zamanlar, papatya suyundan süte, çaydan suya varıncaya kadar her türlü sıvıyı kana kana İçer Lakin karnı doydu mu, güçlük çıkarmaya başlar, beğenmediği şeyi tükürür, herhangi bir şeyi bir diğerine yeğ tuttuğunu dobra dobra kesin eder Birkaç damla limon suyu içirdiğinizde feci şekilde yüzünü buruşturur, fakat sütünü verdiğinizde, mutluluğu yüzünden akar Tüm bunlar, bebeğin tad alma duygusunun bulunduğunu ve bu duygunun hiç de sanıldığı değin ilkel olmadığını göstermektedir

işitme duygusu da işler haldedir Fakat Allah ’tan fakat o kadar hassas sayılmaz Trafik gürültüsü, televizyon, kardeşlerinin oyunu ve konukların gevezelikleri, yeni doğmuş bebeği genelde rahatsız etmez Lakin, odasında silah patlatılsa uyanır doğal olarak…

Sıra geldi en manâlı soruya: Bebek bizleri görür mü? ya da neyi görür?
Evet, bizi görür, Gölgeleri, ışığı seçebilir Lakin şimdilik bukadarı gelir elinden Yeni doğmuş bebek, özellikle cisimlere bakmak yeteneğinden yoksundur Gözleri, hareketlerini kontrol yeteneğine henüz erişememiştir Bebeğinizin ara sıra, şaşı baktığını gördükçe üzüntüye kapılabilirsiniz Korkmayın, o kadar kalmayacaktır şimdi göz yuvarlaklarını yönlendirmeyi başaramadığından arada bir gözleri kaymaktadır Şimdilik sizi tanıyabilirle durumunda değildir Bildiğimiz kadarıyla, yeni doğmuş bebek, bir pencere ile lambayı ayırt etme yeteneğinden bile yoksundur Bu dönemde sadece, bir ışık kaynağı dikkatini çekmektedir

Yeni doğmuş bir bebeğin duygularından sözetmek şüphesiz çok şiddet bir olay Oysa, bir takım duyguları, ayrıca de çok yoğun olarak hissettiğini söyleyebiliriz Bu gerçeği yalnız annebabalar değil, bebeğin yakın çevresinde olan herkes çakmak zorundadır: Bebek doğar doğmaz, hatta doğmadan önce, hoşnutluk ve hoşnutsuzluğu bilmektedir Yani, bir psikolojisi vardır Bir bebeği anlamaya ve ona takviye etmeye çalışmak için bu gerçeği hesaba katmak ilk koşuldur *