Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Yeni doğan bebek ne düşünür ne hisseder?

Yeni doğan bebek ne düşünür ne hisseder?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Yeni doğan bebek ne düşünür?


Yeni doğan bebek ne düşünür…Bebeğin ufacık aklından neler geçer acaba? O, biz yetişkinler gibi, kendisiyle dünyanın geri kalan kısmı arasındaki ayırımın az önce bilincinde değildir, mesela; başımıza bir çekiçle vurulacak olsa, bizden bir parça olarak, başımızın acıdığını hissederiz Yani acının bilincine varırız Fakat, çekiçle dövme, dış dünyadan, yani bizim dışımızdan gelen bir olaydır Yeni doğmuş bebek için durum farklıdır Çekiç darbesi ve acı, onun ne içinde, ne de dışındadır Sadece acı vardır onun için Bir diğer deyişle yeni doğmuş bebek, bir yana dünya, öteki bir yanda da kendisinin olduğunu bilemez Bu ayırımı yapamamaktadır az önce

Bebeğin dünyası da onunla birlikte doğar Olaya yeni doğmuş bebeğin görünüm açısından bakarsak, onunla dünya tek bir varlıktır Doğum anından itibaren bebekdünya varolmuştur Ancak, bu varoluş bebek için birincil zamanlar hiç de zevkli değildir Aksine, sinirlidir bebek Minik dünyasında, pekçok şey yolunda gitmemektedir, yorgundur, gereksinmeleri vardır Eh, bunlarda minik konuğumuzu hatasız etmeye yeter de artar yok mi? Doğumdan derhal sonradan, bebeğin duyduğu hisleri, terkedilmişlik, yalnızlık, ve dehşet biçiminde özetleyebiliriz

Oysa, ilk günlerin huzursuzluğundan sonra, yepyeni bir öğe katılır yaşamına: hoşgörü ve tatmin Emme olayının ilkel bir haz duygusuyla benzer olduğu, bugün tartışmasız, herkesçe kabul edilen bir reel Emmek, bebek için kolay bir refleksten daha derin, anlamlı bir durum

Emmeyle birlikte çok manâlı bir olay gerçekleşmektedir Bebek şımartma verici bir şeyi içine katmaya, o zevkle özdeşleşmeye çalışmaktadır, işte bebeğin yaşamındaki birincil ayırım Bu andan itibaren zevki kendine katmaya, memnuniyetsizlik verici şeyleri ise, kendinden uzaklaştırmaya çalışacaktır bu arada kendinden bazı şeyleri de reddedecektir, mesela; onu rahatsız eden organlarını Buna rağmen, dış dünyanın hoşuna giden bir bölümünü, mesela, annesinin memesini, kendi içine alacaktır Böyle ounca, evren, yeni doğmuş bebek için, biri kendi, diğeri ise, dış dünya elde etmek üzere değil, müsamaha (kl “dışarıdan da gelse ona aittir) ve hoşnutsuzluk (ancak kendisinden doğsa da ona yabancıdır) şeklinde iki bölüme ayrılacaktır

Yeni doğmuş bebeğin bu tutumu: İyiyi kendine katma, kötüyü ise, inkar eğilimi, kendisiyle dış dünya arasındaki ayrımın birincil tohumunu oluşturmaktadır Ilk Olarak, sadece, bir İçgüdüden ibaret olan unsurlar, örneğin emme ile özdeşleşme ve dışkıyı kendinden atma, yavaşça psikolojik plana da kayacak, bebeğin kendine katma eğiliminde olduğu şeyler onunla, dışındakiler ise, onu çevreleyen dünyayla özdeşleşecektlr Aylardan daha sonra erişeceği bu noktada bebek, artık kimliğinin, bir diğer deyişle, bağımsız bir birey olarak varlığının bilincinde olacaktır

Hoşgörü duygusu, yani emmek, yeni doğmuş bebekte, daha önce, “terkedilmişlik ve yalnızlık olarak tanımladığımız duyguyu siler Şu Anda ona ait, özdeşleşeceği bir şeyi vardır Buna, “arkadaş da diyebiliriz Yaşam yolculuğunda kendisine bir arkadaş edinmiştir Bu da sizsiniz, annesi… *
 
858,475Konular
981,252Mesajlar
29,552Kullanıcılar
pitbulls33Son üye
Üst Alt