Yeni doğan bebeklerdeki göz yaşarmalarına dikkat!

Gözyaşı kanal tıkanıklığının doğumdan birkaç hafta sonra bebeklerde çok sık gözlenen bir sıhhat sorunu olduğunu belirten Göz hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Selçuk Bulut, hastalığın seyrine dair bilgi paylaşımında bulundu.

Hastalığın alt göz kapağının ön yüzeyinde gözyaşı göllenmesi, göz yaşarması ve çapaklanma ile kendini gösterdiğini söyleyen Op. Dr. Selçuk Bulut, bilhassa ebeveynleri uyararak, belirtilerden rastgele birini bebeklerinde görmeleri halinde bir uzmandan yardım almaları gerektiğini kaydetti. Bu sıhhat sorununun erken teşhiste gözyaşı kesesinin bulunduğu bölgeye pompalama halinde masaj yaparak kolay kolay giderilebildiğini söz eden Bulut, tedaviye geç kalınması halinde ise beğenilen meydana gelebilecek göz etrafının enfeksiyonlarına bağlı olarak menenjite yol açabileceğini belirtti.

Gözyaşı kanal tıkanıklığının belirtilerini anlatan Op. Dr. Selçuk Bulut; “Gözyaşı kanalının değişik düzeylerinde tıkanıklık ya da darlık olabilir. Enfeksiyon gözyaşı kanalının darlığını daha da şiddetlendirip, kanalın tıkanmasına neden olabilir. Göz yaşarması biçiminde kendini aşikâr eder. Gözyaşı kanal tıkanıklığı çoklukla göz kapağının ön yüzünde bir taraflı ya da iki taraflı gözyaşı göllenmesi, besbelli bir göz yaşarması, enfeksiyon yahut göz kapaklarında çapaklanma ve yapışma üzere belirtilerle kendini gösterebiliyor” diye konuştu.

Göz kanalı tıkanıklığı nedeniyle oluşacak enfeksiyonların önemli meselelere yol açabileceğine değinen Op. Dr. Selçuk Bulut, "Bu hastalara vaktinde müdahale etmek ve gözyaşı kanalına yapılacak olan masajın gerçek uygulanması gerekiyor. Bu nedenle ailenin şuurlu olması son derece önemlidir” dedi.

TIKANIKLIK FLORESEİN KAYBOLMA TESTİ İLE KOLAY BİR FORMDA ANLAŞILIR

Göz kanalı tıkanıklığının floresein kaybolma testi ile kolay bir halde anlaşıldığını vurgulayan Selçuk Bulut, “Genelde yeni doğan çocuklarda bu kanallar kapalıdır. Doğum sonrası gözyaşı salgısı başlayınca ve göz kırpma hareketiyle birlikte gözyaşı aşağı gerçek pompalandığında ortaya çıkan hidrostatik basınç tesiri ile nazolakrimal kanalın alt ucunda bulunan hasner valbi tıkalı olan bölge tabiatıyla açılır. Olağan fizyoloji bu formdadır. Tıkanıklık tek taraflı ya da iki taraflı açılmadığında kendisini çapaklanma, yaşarma ve sulanmayla gösterir.

Bunu biz klinik imaj olarak tespit edebiliyoruz. Gözlere damlatılan flöresin boya kaybolma testi dediğimiz bir testimiz var. Floresein damlanın damlatıldıktan sonra birinci beş dakika içerisinde kaybolmasını bekliyoruz. Gözyaşı kanalı açıksa boya oradan kaybolup gidecektir. Fakat bir yahut iki tarafta bir floresein göllenmesi kelam hususuysa o vakit kanalın tıkalı olduğuna kanaat getiriyoruz ve tedavi protokollerini başlatıyoruz” dedi.

MASAJ İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR

Gözyaşı kanalı tıkanıklığının yanlışsız masaj yolu ile giderilebileceğine değinen Selçuk Bulut, masajın tedavide kullanılacak birinci sistem dolduğunu belirterek, nasıl yapılması gerektiğini şu tabirlerle anlattı:

“Tedaviye yanlışsız masajla başlamak gerekir. Masaj tedavide en değerli kademedir. Şayet masajdan sonuç alınamazsa sonraki evrede sondalama, silikon entübasyon tüp uygulaması yapılabilir, tekrar muvaffakiyet elde edilemezse cerrahi müdahaleyle sonuç alınmaya çalışılır. Masajı kesinlikle bir göz tabibinden dinlemeleri ve gerçek yapmaları gerekiyor.

Masaj göz ile burun tabanı ortasında olan gözyaşı kesesinin bulunduğu bölgeye pompalama halinde uygulanmalıdır. Günde dört kere 10-15 tekrarla yapılması gerekiyor. Birinci bir ay içerisinde sonuç alma durumu kelam konusu olduğu üzere kimi durumlarda 6 ay ila 1 yıl’a kadar masajın devam etmesi gerekebilir. Ailelere teklifim, çocukların gözlerinde doğumdan 2 hafta sonrasından başlayan yaşarma, göllenme yahut çapaklanma varsa ihmal etmeden kesinlikle bir göz doktoruna başvurulmalı ve tabibin önerisi doğrultusunda hareket edilmeli” halinde konuştu.

SİLİKON ENTÜBASYON ÖTEKİ BİR SEÇENEK

Tedavi protokollerinin hakikat uygulanmadığında sonuç alınmasının zorlaştığını anlatan Selçuk Bulut, ”Tedavi gerçek uygulamadığı için tekrarlanan enfeksiyonlar gözyaşı kesesinde kistleşmeye neden olabiliyor. Bu üzere durumlarda da cerrahi müdahale gerekebilir. Bu nedenle masajın gerekli bölgeye gerçek bir formda uygulaması gerekir. Birtakım durumlarda birinci 6 ay içerisinde de masajdan sonuç alınamayabiliyor. Tekrarlayan enfeksiyonlar devam ediyorsa çocuğun gözünü riske etmemek için sondalama uygulaması yapılabilir.

Sondalama uygulaması gözyaşı kanalı ağzından metal bir çubukla girilerek, burun boşluğuna yanlışsız ilerleyip, tıkanıklığın olduğu bölgeyi açma sürecidir. Bu süreçten çok büyük oranda sonuç alınır. Başarılı olunamazsa silikon entübasyon tüp uygulamasına da geçilir. Bu uygulamada tıkanıklığın durumuna nazaran tüp 2 ay’dan 6 ay’a kadar kalabilir. Şayet tüp uygulamasından da sonuç alınamazsa, 2 yaşından sonra gözyaşı kanalı ile burun kemiği ortasında bir pencere açarak, oradan müdahale ediyoruz.

Dakriosistorinostomi denen bu ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır. Ve muvaffakiyet oranı çok yüksektir. Ailelerin tasa etmemesi açısından belirtmek gerekir ki sondalama ya da silikon tüp uygulaması gaz koklatma dediğimiz kolay bir anestezi tekniği ile yapılmaktadır. Süreç yapıldıktan çabucak sonra çocuk uyanır ve kendine gelir. Münasebetiyle ailelerin telaş edebileceği bir durum kelam konusu değildir” diyerek kelamlarını noktaladı.