iltasyazilim
FD Üye
Yeniçeri Ocağı nedir, Yeniçeri Ocağı hakkında data, Osmanlıda yeniçeri ocağı
Yeniçeri, Osmanlı Devleti'nde askerî bir sınıftı Kuruluşunu Orhan Gazi ya da I Murad dönemlerine dayandıran fikirler bulunmaktadırOcağın banisi Hünkar,Hacı Bektaşı Veli'dir Yeniçeriler, Padişah'a bağlı Kapıkulu Ocakları'nın piyade kısmıdır Osmanlı Devleti'nin sınırlarının genişlemesi ile, kuruluşundan bir zaman sonradan gayri müslim çocukların 818 yaşlarında alınarak müslüman bir asker yetiştirilmesi (devşirme) ile oluşturulmaya başlanmış, 17yydan itibaren her yerde müslümanlardan da Acemi Ocağı'na alım yapılmaya başlandı Devletin ilk yüzyıllarında çok faydalı olan ve Türklerin Rumeliye yerleşmesinde etkin olan bu sistem, daha sonra bozulması ile değişik sorunları birlikte getirdi Yeniçeri ocağı II Mahmud tarafından 1826'da kaldırıldı
Yeniçeri ocağının kuruluş nedeni:
Yerel toplanan kuvvetlerin eğitim ve disiplinde yetersiz olması ,mevcud askerin azlığına karşın, fetihlerin çoğalıp sınırların genişlemesi ve eldeki askerin de bu sınırları koruyamaz duruma gelme endişesi idi
Yeniçeriliğin ilk kuruluşunda, orduya bin değin yeniçeri alınmıştı Bunların her yüz kişisine komutan olarak daha önce Türklerden meydana getirilen yayalara ait askeri usûlüne uygun bir şekilde bir Yayabaşıveya 'Çorbacı' tayin edilmiştir
Yeniçeri ocağının genel yapısı:
Yeniçeriler, başlarına börk ismi verilen beyaz keçeden bir başlık giyerlerdi Bunun arkasında ise yatırtma denilen ve omuza dek inen bir tutam yer almaktaydı Yeniçeriler börklerini çarpık, subayları, Çorbacılar da düz giyerlerdi Fâtih kanunnâmesinde belirtildiğine kadar yeniçeri taifesine her yıl beşer zira lacivert çuha ve otuz iki akça yaka akçasıile tanesi başına sarması için altışar zira astar verilmesi hükmü konmuştu
Her Yeniçeri bölüğüne Ortadenirdi Her ortanın da komutanı olan ve Çorbacıdenilen bir subayı bulunurdu Sekban ve Ağa bölüklerinde bu komutana Bölükbaşıdenirdi Yeniçeri ocağının en büyük komutanı Yeniçeri Ağasıidi Yeniçeri Ağası, ocağın kuruluşundan 1451 yılına dek ocaktan seçilirken bu tarihten sonra Sekbanbaşılardan ödev edilmeye başlandı bununla beraber bu kanun sonra değiştirilerek ocağın dışından olan kimseler de ödev edilmiştir
Yeniçeri Ocağı'nın en büyük komutanı olan Yeniçeri Ağası'ndan başka Sekbanbaşı, Ocak Kethüdası veya Kul Kethüdası, Zağarcıbaşı, Turnacıbaşı, Muhzir Ağa ve Baş çavuş da ocağın büyüklerindendi Bunlardan diğer bir de Yeniçeri Efendisidenilen ocak kâtibi vardı
Yeniçeriler, maaşlarını (ulûfe) üç ayda bir alırlardı Bu konuda ocağın en büyük âmiri olan Yeniçeri Ağası ile herhangi bir nefer aralarında fark yoktu Onun için Yeniçeri Ağası da bu ulûfe işine dahil edilirdi Ulûfe, pâdişahın nezâretinde büyük bir törenle her ortaya torbalar halinde tevzi edilirdi *
Yeniçeri, Osmanlı Devleti'nde askerî bir sınıftı Kuruluşunu Orhan Gazi ya da I Murad dönemlerine dayandıran fikirler bulunmaktadırOcağın banisi Hünkar,Hacı Bektaşı Veli'dir Yeniçeriler, Padişah'a bağlı Kapıkulu Ocakları'nın piyade kısmıdır Osmanlı Devleti'nin sınırlarının genişlemesi ile, kuruluşundan bir zaman sonradan gayri müslim çocukların 818 yaşlarında alınarak müslüman bir asker yetiştirilmesi (devşirme) ile oluşturulmaya başlanmış, 17yydan itibaren her yerde müslümanlardan da Acemi Ocağı'na alım yapılmaya başlandı Devletin ilk yüzyıllarında çok faydalı olan ve Türklerin Rumeliye yerleşmesinde etkin olan bu sistem, daha sonra bozulması ile değişik sorunları birlikte getirdi Yeniçeri ocağı II Mahmud tarafından 1826'da kaldırıldı
Yeniçeri ocağının kuruluş nedeni:
Yerel toplanan kuvvetlerin eğitim ve disiplinde yetersiz olması ,mevcud askerin azlığına karşın, fetihlerin çoğalıp sınırların genişlemesi ve eldeki askerin de bu sınırları koruyamaz duruma gelme endişesi idi
Yeniçeriliğin ilk kuruluşunda, orduya bin değin yeniçeri alınmıştı Bunların her yüz kişisine komutan olarak daha önce Türklerden meydana getirilen yayalara ait askeri usûlüne uygun bir şekilde bir Yayabaşıveya 'Çorbacı' tayin edilmiştir
Yeniçeri ocağının genel yapısı:
Yeniçeriler, başlarına börk ismi verilen beyaz keçeden bir başlık giyerlerdi Bunun arkasında ise yatırtma denilen ve omuza dek inen bir tutam yer almaktaydı Yeniçeriler börklerini çarpık, subayları, Çorbacılar da düz giyerlerdi Fâtih kanunnâmesinde belirtildiğine kadar yeniçeri taifesine her yıl beşer zira lacivert çuha ve otuz iki akça yaka akçasıile tanesi başına sarması için altışar zira astar verilmesi hükmü konmuştu
Her Yeniçeri bölüğüne Ortadenirdi Her ortanın da komutanı olan ve Çorbacıdenilen bir subayı bulunurdu Sekban ve Ağa bölüklerinde bu komutana Bölükbaşıdenirdi Yeniçeri ocağının en büyük komutanı Yeniçeri Ağasıidi Yeniçeri Ağası, ocağın kuruluşundan 1451 yılına dek ocaktan seçilirken bu tarihten sonra Sekbanbaşılardan ödev edilmeye başlandı bununla beraber bu kanun sonra değiştirilerek ocağın dışından olan kimseler de ödev edilmiştir
Yeniçeri Ocağı'nın en büyük komutanı olan Yeniçeri Ağası'ndan başka Sekbanbaşı, Ocak Kethüdası veya Kul Kethüdası, Zağarcıbaşı, Turnacıbaşı, Muhzir Ağa ve Baş çavuş da ocağın büyüklerindendi Bunlardan diğer bir de Yeniçeri Efendisidenilen ocak kâtibi vardı
Yeniçeriler, maaşlarını (ulûfe) üç ayda bir alırlardı Bu konuda ocağın en büyük âmiri olan Yeniçeri Ağası ile herhangi bir nefer aralarında fark yoktu Onun için Yeniçeri Ağası da bu ulûfe işine dahil edilirdi Ulûfe, pâdişahın nezâretinde büyük bir törenle her ortaya torbalar halinde tevzi edilirdi *