Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yeniçeri Ocağı

Yeniçeri Ocağı
0
103

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Yeniçeri Ocağı yeniçeri ocağı hangi tarihte kaldırıldı yeniçeri ocağını kim kaldırdı ocağı hangi padişah vaktinde kuruldu ocağını kim kurdu Avrupa'da kurulan devamlı ordudan bir asır önce vücuda getirilmiş olan Yeniçeri ordusu, Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde dünyanın en mükümmel ordusu haline getirilmişti Bu ordu, teşkilât ve disiplini ile bu sıfatı taşımaya yargı kazanmıştı Osmanlı Devleti'ni kuran ve kısa bir zamanda hududları Rusya, Lehistan, Macar ovalan ile Viyana, Venedik önlerine, İran, Arabistan ve Darı çöllerine dek gotüren hükümdarların en büyük dayanaklarından biri bu ordu olmuştur Piyade birliği olan Yeniçeri ocağının, hangi tarihte ihdas edildiği kesin olarak tesbit edilememekle birlikte bunun, Murad Hüdavendigâr zamanında yani on dördüncü asrın son yarısı içinde bir ocak halinde kurulduğu söylenebilir Bazı kaynaklarda bu kuruluşun 1365 yılı olduğu söyleniyorsa da büyük bir ihtimalle bunun 1362 yılında olduğudur Türkçe asker çağırmak olan Çeriile yenikelimelerinin bir araya gelmesiyle meydana gelen bu terim, Osmanlı Devleti'nin merkezinde ve hükümdara yan yer alan yayalara ait askeri için özel bir ad haline gelmiştir Hacı Bektaşi Veli ile hiç bir ilgisi olmamakla birlikte (Âşıkpaşazâde, 204206) zamanla bu tarikata izafe edilerek Yeniçerilere Taifei Bektaşiye, ocağa da Bektaşî ocağı denmiştir Bu ocağın kuruluş sebebi, mevcud askerin azlığına karşın, fetihlerin çoğalıp sınırların genişlemesi ve eldeki askerin de bu sınırları koruyamaz duruma gelme endişesi idi Halbuki keza Rumeli'yi elde tutabilmek hem de yeni fetihlerde bulunabilmek için aralıksız ve hükümdarın emir komutası aşağıda bir askerî birliğe gereksinim vardı Aynı teşkilâtlar, yani esirlerden istifade etme sistemi, daha önceki Müslüman ve Müslüman Türk devletlerinde de vardı Bu mânada Osmanlıların, Selçuklular ile Memlukluları misal aldıkları anlaşılmaktadır Yeniçeriliğin ilk kuruluşunda, orduya bin dek yeniçeri alınmıştıBunların her yüz kişisine komutan olarak daha önce Türklerden meydana getirilen yayalara ait askeri usûlüne uygun bir şekilde bir Yayabaşıgörev edilmiştir Ocak, XV asır ortalarına değin bölükleri ya da sonra cemaat adı verilen bir sınıftan ibaret iken Fâtih Sultan Mehmed zamanından itibaren (1451 senesi), Sekbanbölüğünün de iltihakıyla iki sınıf haline gelmiş XVI asır başlarında ise Ağabölüğü denilen üçüncü bir kısım daha teşkil edilmiştir bölükleri peyderpey artarak 101 bölüğe kadar çıkmıştır Ağa bölükleri 61, Sekban bölükleri ise 34 rakamına değin yükselmiştir Yeniçeriler, başlarına börk ismi verilen beyaz keçeden bir başlık giyerlerdi Bunun gerisinde ise yatırtma denilen ve omuza dek inen bir parça yer almaktaydı Yeniçeriler börklerini eğri, subayları da düz giyerlerdi Fâtih kanunnâmesinde belirtildiğine kadar yeniçeri taifesine her yıl beşer zira' laciverd çuka ve otuz iki akça yaka akçasıile adam başına başına sarması için altışar zir'a astar verilmesi hükmü konmuştu Her yeniçeri bölüğüne Ortadenirdi Her ortanın da komutanı olan ve Çorbacıdenilen bir subayı bulunurdu Sekban ve Ağa bölüklerinde bu komutana Bölükbaşıdenirdi Yeniçeri ocağının en büyük komutanı Yeniçeri Ağasıidi Yeniçeri Ağası, ocağın kuruluşundan 1451 senesine değin ocaktan tahsis edilirken bu tarihten daha sonra Sekbanbaşılardan tahsis edilmeye başlandı bununla birlikte bu kanun sonra değiştirilerek ocağın dışından olan kimseler de görev edilmiştir Yeniçeri Ağası, Yeniçeri Ocağı ile Deneyimsiz Ocağı işlerinden sorumlu idi üstelik İstanbul'un asayişi ile de ilgilenir ve yanında bulunan bir heyetle kol dolaşıp güvenliği sağlardı Bu sebeple hükümdarlar, bunların güvenilir ve vefalı kimselerden olmasına dikkat ederlerdi Yeniçeri Ağalarının azıl ve tayini 1593'e değin aracısız olarak padişah tarafindan gerçekleştirilirken, bu tarihten itibaren veziriazamlara intikal etmiştir Yeniçeri Ocağı'nın en büyük komutanı olan Yeniçeri Ağası'ndan başka Sekbanbaşı, Ocak Kethüdası veya Kul Kethüdası, Zağarcıbaşı, Turnacıbaşı, Muhzir Ağa ve Baş çavuş ta ocağın büyüklerindendi Bunlardan diğer diğer taraftan Yeniçeri Efendisidenilen ocak kâtibi vardı Yeniçeriler, maaşlarını (ulûfe) üç ayda bir alırlardı Bu konuda ocağın en büyük âmiri olan Yeniçeri Ağası ile herhangi bir nefer aralarında fark yoktu Onun için Yeniçeri Ağası da bu ulûfe işine dahil edilirdi Ulûfe, pâdişahın nezâretinde büyük bir merasimle her ortaya torbalar halinde tevzi edilirdi Hicrî kamerî takvime tarafından dağıtılan ulûfenin Salı günü verilmesi kanundu XVI asra dek devşirmeden toplananlardan başka biri katılamazken 990 (1582) senesinde Sultan III Murad (15741595)'in, şehzadesi Mehmed için tertiplenen sünnet düğününe katılan bir sürü akrobat, hokkabaz ve oyuncunun mükafat olarak bu ocağa kayd olmaları, ocağın ağır ağır bozulmasına sebep olmuştu Devletin kuruluşundan kısa bir müddet daha sonra teşkil edilen Yeniçeri Ocağı, belirli olaydan sonra hariçten insanların ocağa girmesiyle bozulmaya yüz tutmuştu Çünkü, eğitimsiz ve başıboş kimselerin ocağa girmeleriyle bu askerî teşkilât, aracısız olarak siyasete katılan, devlet adamlarını ödev ya da azlettiren, padişahları tahttan indiren ya da tahta çıkaran bir şiddet halini almıştı Gerçekte de onların zorbalıklarını ve yaptıkları kötülüklere dikkat çekici eden (1826) tarihli bir hüküm İstanbul Kadısına gönderilmiştir Bu hükümde şöyle denilmektedir: Allah'a, Peygambere ve sizden olan ûlu'lemre itaatedinizâyeti kerimesi muktezasınca kaffei mü'min ve muvahhid olanlar, emri ulu'lemre itaat ve inkiyad ile me'mur olup bir müddetten beri Yeniçeri nâmına olan haydut makulesi, hilâfi ser'i şerif, dairei itattan huruc ederek fürce bulması cihetiyle lüzum memâliki mahrûsede ve gerek dâri'ssaltanatı seniyede her bir şey çığrından çıkmıs ve ol makule esrarı nâsin garazları olan mel'aneti icra zımnında her bir şeye müdahele daiyesine düşmelerinden nasi, Ümmeti Muhammed'in mal ve canlarından emniyetleri kalmayıp rahatlarına halel gelerek sıradan alış verişlerine varınca fesada varmışBu hükümde de açıkça görüldüğü ve yukarıda belirtildiği gibi Yeniçeri askeri her şeye müdahele eder olmuş Buna karşılık gerçek vazifesi olan askerliği tamamıyle unutur olmuştu Zira onlar, askerlik yerine esnaflıkla uğraşıyorlardı XVII ve XVIII asırlarda çoğu kez ayaklanmışlardı Bunun üstüne ocak, Vak'ai Hayriyediye isimlendirilecek olan bir karar ve hareketle 15 Haziran 1826'da Sultan İkinci Mahmud tarafindan lagv edilerek ortadan kaldırıldı  
 
858,505Konular
982,701Mesajlar
33,053Kullanıcılar
gakgunSon üye
Üst Alt