Z ve Y Kuşakları, Dijital Hayatı Daha Çok Önemsiyor

Z jenerasyonu, kısa ve yaygın adıyla ‘Gen Z’, “sürekli telefondalar, işleri güçleri sosyal medya” gibi argümanlarla önceki nesiller tarafından eleştirilmekte. Her neslin kendi döneminin icatlarıyla yetiştiği ve bunun doğal bir durum olduğu göz ardı edilerek yapılan bu eleştirilerin doğruluğu, yeni bir araştırmayla sınandı. Sonuçlara göre bu yargıların motivasyonu mantıklı olmasa da özü kısmen doğru.

Z ve Y kuşaklarından katılımcılarla gerçekleştirilen bir anket, dijital yaşam ve gerçek yaşamın bu kuşaklar için ne ifade ettiğini ortaya koydu. Bu kuşaklardan çoğu katılımcı, dijital yaşamdaki karakterlerini daha çok önemsediğini ifade etti.

Y ve Z kuşakları, dijital yaşama öncelik veriyor


Yapılan anketin sonuçlarına göre Z kuşağı da Y kuşağı da çevrimiçi hayatları hakkında benzer fikirlere sahip. Bu kuşakların üyelerine göre kendilerinin internet üzerindeki karakterleri, gerçek hayattaki karakterlerinden bir nebze daha önemli. Katılımcılar arasındaki Z kuşağı üyelerinin %60’ı ve Y kuşağı üyelerinin %62’si, internetteki imajlarını geliştirmenin onlar için öncelik olduğu konusunda hemfikir.

Z kuşağının %44’ü ve Y kuşağının %39’u, çevrimiçi ortamda gerçek hayattakinden daha rahat ve güvende hissettiklerini ifade ediyor. Kendi açıklamalarına göre bu bireyler, çevrimiçi sohbet sırasında yüz yüze sohbetten daha fazla verim alıyor. Bu kuşakların üyelerinin uzaktan eğitimden çok daha iyi verim alması, ancak önceki kuşaklardan olan eğitim yetkililerinin yüz yüze eğitimi daha çok önemsemesi de bu durumu açıklıyor.

SquareSpace’in yürüttüğü ankete göre Z kuşağı üyelerinin %43’lük kısmı, ziyaret ettikleri son internet sitesinin ne olduğunu rahatça hatırlayabiliyor. Ancak %38’lik kısmı partnerlerinin doğum gününü hatırlıyor ve %31’lik kısmı sosyal güvenlik numarasını biliyor.

Y ve Z kuşaklarının dijital yaşama düşkünlüğü suçlanacak bir durum değil


Tüm bu sonuçlar, Z ve Y kuşaklarının gerçek hayatı reddetmediklerini, sadece çağın gerekliliği olan dijital araçları kullanmada daha yetkin olduklarını ortaya koyuyor. Evet, internet bağımlılığı ve telefon bağımlılığı gibi sorunlar var. Ancak bu sorunlar bu kuşaklara özel değil ve hayat içindeki her şeye bağımlı olunabilir. Bu araştırma da ebeveynlere bir tavsiye olmuş olsun: Çocuklarınızı modern araçları sizden daha fazla ya da daha iyi kullanabildikleri için suçlamayın. Hayatın her alanı hakkında bilgi edinmenin ve iletişim kurmanın hem dijital hem de analog yollarla mümkün olduğu bir çağdayız. İki tarafı da bol bol tecrübe etmelerine izin verin ve daha fazla çekim hissettikleri tarafa yoğunlaştıkları için onları hedef göstermeyin.