nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Namazı direkt olarak kılın zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin (243)
Hani İsrailoğullarından Allah'tan başkasına kulluk etmeyin anneyebabaya yakınlara yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın insanlara güzel laf söyleyin namazı doğruca kılın ve zekatı verindiye misak almıştık Sonra siz öyle azınız hariç döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz (283)
Namazı direkt olarak kılın zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi ibraz ederseniz onu Allah katında bulacaksınız Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görendir (2110)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Fakat iyilik Allah'a ahiret gününe meleklere Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine karşın onu yakınlara yetimlere yoksullara yolda kalmışa isteyipdilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı direkt olarak kılan zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tavır ve davranışlarıdır) İşte bunlar doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (2177)
İman edip güzel amellerde bulunanlar namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır Onlara nefret edilen şey yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (2277)
Kendilerine; Elinizi (savaştan) çekin namazı kılın zekatı verindenenleri görmedin mi? Ancak savaş üzerlerine yazıldığında onlardan bir grup insanlardan Allah'tan korkar gibi hatta daha da şiddetli bir korkuyla korkuya kapılıyorlar ve: Rabbimiz ne diye savaşı üzerimize yazdın bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?dediler De ki: Dünyanın metaı azdır öbür dünya ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksİnız(477)
Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı direkt olarak kılanlar zekatı verenler Allah'a ve öbür dünya gününe inananlar; işte bunlar Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz (4162)
Andolsun Allah İsrailoğullarından belli laf (misak) almıştı Onlardan oniki güvenilir gözetleyici göndermiştik Ve Allah onlara: Gerçekte ben sizinle birlikteyim Eğer namazı kılar zekatı verir elçilerime inanır onları savunupdesteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi doğrusu altından ırmaklar akan cennetlere sokarım Bundan sonra sizden kim red ederse cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır(512)
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah O'nun elçisi rüku' ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir (555)
Bize bu dünyada da ahirette de iyilik yaz hiç kuşkusuz biz Sana yöneldik Dedi ki: Azabımı dilediğime isabet ettiririm rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım(7156)
Haram aylar (vakit tanınmış dört ay) sıyrılıpbitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün onları tutuklayın kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesiptutun Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin Gerçekte Allah bağışlayandır esirgeyendir (95)
Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir Haberdar Olan bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız (911)
Allah'ın mescidlerini yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden namazı direkt olarak kılan zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)
Sadakalar Allah'tan bir farz olarak yalnızca fakirler düşkünler (zekat) işinde görevli olanlar kalbleri ısındırılacaklar köleler borçlular Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir Allah bilendir hüküm ve hikmet sahibidir(960)
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar namazı doğruca kılarlar zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır Kuşkusuz Allah üstün ve güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir (971)
Nerede olursam (olayım) beni kutlu kıldı ve yaşam sürdüğüm müddetçe bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti(1931)
Halkına namazı ve zekatı emrediyordu ve o Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı (1955)
Ve onları kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayanfiilleri namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar bize ibadet edenlerdi (2173)
Onlar fakat yeryüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak doğruca namazı kılarlar zekatı verirler, ma'rufu emrederler münkerden sakındırırlar Tüm işlerin sonu Allah'a aittir (2241)
Allah namına gerektiği gibi cihad edin O sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi) O (Allah) bundan daha önce de bunda (Kur'an'da) da sizi Müslümanlarolarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun siz de ahali üzerine şahidler olasınız diye Bundan Böyle dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın sizin Mevlanız O'dur İşte ne güzel mevla ve ne hoş tezgâhtar (2278)
Onlar zekata ilişkin (laf ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir; (234)
(Pek) Adamlar ama ne ticaret ne alışveriş onları Allah'ı zikretmekten doğruca namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten şaşkınlık içinde olacağı) günden korkarlar (2437)
Doğruca namazı kılın, zekatı verin ve elçiye itaat edin Umulur ki rahmete kavuşturulmuş olursunuz (2456)
Ancak onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete muhakkak bilgiyle iman ederler (273)
İnsanların mallarından artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) kendi isteğiyle verdiğiniz zekat ise işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır (3039)
Onlar namazı direkt olarak kılarlar zekatı verirler Ve onlar emin bir bilgiyle ahirete inanırlar (314)
Evlerinizde vakarlaoturun (evlerinizi karargah edinin) birincil cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi siz de süslerinizi açığa vurmayın; namazı doğruca kılın zekatı verin Allah'a ve elçisine itaat edin Ey Ehli Beyt fiilen Allah sizden kiri (günah ve çirkinliği) onarmak ve sizi tertemiz kılmak ister (3333)
Ama onlar zekatı vermeyenler ve ahireti inkâr edenlerdir (417)
Sıcacık konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız Allah sizin tevbelerinizi kabul etti Şu halde namazı doğruca kılın zekatı verin ve Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat edin Allah yaptıklarınızdan haberdardır (5813)
Fiilen Rabbin senin gecenin üçte ikisinden birazcık eksiğinde yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir) Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etti Şu halde Kur'an'dan kolay geleni okuyun Allah sizden hastalar olduğunu başkalarının Allah'ın fazlından seslenmek için yeryüzünde gezipdolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir Öyleyse ondan (Kur'an'dan) basit geleni okuyun Namazı doğrudan doğruya kılın zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin Hayır olarak kendi nefisleriniz için evvelden takdim ettiğiniz şeyleri daha bahtı açık ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah katında bulursunuz Allah'tan mağfiret dileyin Kuşkusuz Allah, fazla bağışlayandır, fazla esirgeyendir (7320)
Fakat onlar dini sadece O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek namazı doğrudan doğruya kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur (985) *
Hani İsrailoğullarından Allah'tan başkasına kulluk etmeyin anneyebabaya yakınlara yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın insanlara güzel laf söyleyin namazı doğruca kılın ve zekatı verindiye misak almıştık Sonra siz öyle azınız hariç döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz (283)
Namazı direkt olarak kılın zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi ibraz ederseniz onu Allah katında bulacaksınız Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görendir (2110)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Fakat iyilik Allah'a ahiret gününe meleklere Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine karşın onu yakınlara yetimlere yoksullara yolda kalmışa isteyipdilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı direkt olarak kılan zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tavır ve davranışlarıdır) İşte bunlar doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (2177)
İman edip güzel amellerde bulunanlar namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır Onlara nefret edilen şey yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (2277)
Kendilerine; Elinizi (savaştan) çekin namazı kılın zekatı verindenenleri görmedin mi? Ancak savaş üzerlerine yazıldığında onlardan bir grup insanlardan Allah'tan korkar gibi hatta daha da şiddetli bir korkuyla korkuya kapılıyorlar ve: Rabbimiz ne diye savaşı üzerimize yazdın bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?dediler De ki: Dünyanın metaı azdır öbür dünya ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksİnız(477)
Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı direkt olarak kılanlar zekatı verenler Allah'a ve öbür dünya gününe inananlar; işte bunlar Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz (4162)
Andolsun Allah İsrailoğullarından belli laf (misak) almıştı Onlardan oniki güvenilir gözetleyici göndermiştik Ve Allah onlara: Gerçekte ben sizinle birlikteyim Eğer namazı kılar zekatı verir elçilerime inanır onları savunupdesteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi doğrusu altından ırmaklar akan cennetlere sokarım Bundan sonra sizden kim red ederse cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır(512)
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah O'nun elçisi rüku' ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir (555)
Bize bu dünyada da ahirette de iyilik yaz hiç kuşkusuz biz Sana yöneldik Dedi ki: Azabımı dilediğime isabet ettiririm rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım(7156)
Haram aylar (vakit tanınmış dört ay) sıyrılıpbitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün onları tutuklayın kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesiptutun Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin Gerçekte Allah bağışlayandır esirgeyendir (95)
Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir Haberdar Olan bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız (911)
Allah'ın mescidlerini yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden namazı direkt olarak kılan zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)
Sadakalar Allah'tan bir farz olarak yalnızca fakirler düşkünler (zekat) işinde görevli olanlar kalbleri ısındırılacaklar köleler borçlular Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir Allah bilendir hüküm ve hikmet sahibidir(960)
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar namazı doğruca kılarlar zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır Kuşkusuz Allah üstün ve güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir (971)
Nerede olursam (olayım) beni kutlu kıldı ve yaşam sürdüğüm müddetçe bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti(1931)
Halkına namazı ve zekatı emrediyordu ve o Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı (1955)
Ve onları kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayanfiilleri namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar bize ibadet edenlerdi (2173)
Onlar fakat yeryüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak doğruca namazı kılarlar zekatı verirler, ma'rufu emrederler münkerden sakındırırlar Tüm işlerin sonu Allah'a aittir (2241)
Allah namına gerektiği gibi cihad edin O sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi) O (Allah) bundan daha önce de bunda (Kur'an'da) da sizi Müslümanlarolarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun siz de ahali üzerine şahidler olasınız diye Bundan Böyle dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın sizin Mevlanız O'dur İşte ne güzel mevla ve ne hoş tezgâhtar (2278)
Onlar zekata ilişkin (laf ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir; (234)
(Pek) Adamlar ama ne ticaret ne alışveriş onları Allah'ı zikretmekten doğruca namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten şaşkınlık içinde olacağı) günden korkarlar (2437)
Doğruca namazı kılın, zekatı verin ve elçiye itaat edin Umulur ki rahmete kavuşturulmuş olursunuz (2456)
Ancak onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete muhakkak bilgiyle iman ederler (273)
İnsanların mallarından artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) kendi isteğiyle verdiğiniz zekat ise işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır (3039)
Onlar namazı direkt olarak kılarlar zekatı verirler Ve onlar emin bir bilgiyle ahirete inanırlar (314)
Evlerinizde vakarlaoturun (evlerinizi karargah edinin) birincil cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi siz de süslerinizi açığa vurmayın; namazı doğruca kılın zekatı verin Allah'a ve elçisine itaat edin Ey Ehli Beyt fiilen Allah sizden kiri (günah ve çirkinliği) onarmak ve sizi tertemiz kılmak ister (3333)
Ama onlar zekatı vermeyenler ve ahireti inkâr edenlerdir (417)
Sıcacık konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız Allah sizin tevbelerinizi kabul etti Şu halde namazı doğruca kılın zekatı verin ve Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat edin Allah yaptıklarınızdan haberdardır (5813)
Fiilen Rabbin senin gecenin üçte ikisinden birazcık eksiğinde yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir) Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etti Şu halde Kur'an'dan kolay geleni okuyun Allah sizden hastalar olduğunu başkalarının Allah'ın fazlından seslenmek için yeryüzünde gezipdolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir Öyleyse ondan (Kur'an'dan) basit geleni okuyun Namazı doğrudan doğruya kılın zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin Hayır olarak kendi nefisleriniz için evvelden takdim ettiğiniz şeyleri daha bahtı açık ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah katında bulursunuz Allah'tan mağfiret dileyin Kuşkusuz Allah, fazla bağışlayandır, fazla esirgeyendir (7320)
Fakat onlar dini sadece O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek namazı doğrudan doğruya kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur (985) *