Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Abdurrahman Bin Avf

Abdurrahman Bin Avf
0
167

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
95
Abdurrahman Bin Avf
Abdurrahman Bin Avf Kimdir
Abdurrahman Bin Avf Nedir




Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri

Abdurrahman bin Avf, ticâretle meşgul olurdu Bu sebeple dağıtılmış yerlere ticâret için giderdi Şöyle anlatır:
Peygamber efendimize peygamberlik emri bildirilmeden bir yıl önce, ticâret için Yemen'e gittiğim zaman, Askelân bin AvâkirülHimyerî'ye misâfir olmuştum O zât, fazla yaşlı idi ve ona her varışımda ona davetli olurdum O da bana Mekke'den haber sorarak derdi ama:
İçinizde kendisi hakkında haber ve zikir yer alan zât zuhûr etti mi? Dîniniz hakkında size aleyhinde olan bir kimse var mı?
Ben de daima, hayır, yokturderdim

O'na kitap indirdi
Nihâyet, Resûlullah efendimize peygamberlik bildirilip, İslâm dînini insanlara gizli gizli beyanat etmeye başladığı sene idi Yemen'e tekrar gidip aynı zâta misâfir olduğumda bana dedi fakat:
Ben seni ticâretten daha şanslı bir müjde ile müjdeleyeyim mi?
Evet, müjdele
Hiç kuşkusuz, Allah senin kavminden, kendisinden râzı olduğu, seçtiği bir peygamber gönderdi ve O'na Kitab da indirdi O, insanları putlara tapmaktan men edecek ve İslâmiyete da'vet edecek Hakkı buyuracak ve işleyecek, bâtılı da men ve iptâl edecektir O, Hâşimoğullarındandır Siz O'nun dayılarısınızdır Dönüşünü çabuklaştır! Gidip O'na muavin ol! Kendisini tasdîk et ve şu beytleri de Ona götür!

Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri ezberleyip, Mekkei mükerremeye döndüm ve Hazreti Ebû Bekir ile buluştum Ona, Yemenli ihtiyârın söylediklerini haber verdim Ebû Bekir dedi oysa:
O kimse, Abdullah'ın oğlu Muhammed aleyhisselâmdır Allahü teâlâ, Onu insanlara peygamber olarak yolladı Hemencecik Ona gidip îmân et!

Hemencecik Resûlullahın evine gittim Resûlullah efendimizin beni görünce gülümsedi ve sordu: Arkanda ne haber var, ey Abdurrahman?
Yâ Muhammed, bu ne seslenmek?
Bana tevdî edilmek üzere o kimsenin seninle gönderdiğini getir, ver Hiç kuşkusuz onu bana gönderen Hımyeroğulları mü'minlerinin üstünlerindendir

Reel kardeşlerimdir
Resûlullah efendimizin bu sözlerini işitince anında Kelimei şehâdet getirerek Müslüman olma şerefine kavuştum ve Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri okuyarak, onun anlattıklarını anlattım Bunun üstüne sevgili Peygamberimiz buyurdu fakat:
zaman zaman öyle mü'minler bulunacak fakat, onlar beni görmeden bana inanacak ve beni onay edeceklerdir İşte, bunlar, benim reel kardeşlerimdir

Hazreti Abdurrahman İslâmiyeti kabûl edince diğer Müslümanlar gibi eziyet ve işkencelere mâruz kaldı Bu Nedenle vatanını terketmek suretiyle hicrete zorunlu oldu Habeşistan'a hicret eden müslümanlarla beraber bu memlekete gitti Fazla geçmeden Peygamber efendimiz Medinei münevvereye hicretinden daha sonra Medîne'ye gelerek Resûlullaha katıldı

Hazreti Abdurrahman tüm harplerde bulundu Bedir'de kahramanlıkları fazla oldu

Abdurrahman bin Avf hazretleri, Bedir muhârebesinde şâhit olduğu bir hâdiseyi şöyle anlatır:
Savaş esnâsında yanımda ensârdan iki genç gözüktü Gençlerin gayreti hoşuma gitti Kendilerine muhabbetle baktım Gençlerden birisi yanıma yaklaşarak dedi ama:
Biz, islâm düşmanı Ebû Cehil'i öldürmeye azmettik Fakat kendisini tanımıyoruz Onu bize gösterir misin?
Peki siz bu işi başarabilecek misiniz?
Resûlullaha ve İslâm dînine hakâret eden kimse sağ olduğu müddetçe, bizim sağ kalmamızın bir önemi yoktur Allaha yemin ederiz fakat, onu gördüğümüzde, kanımızın son damlasına dek, onu öldürmek için çalışacağız

Hanginiz öldürdü?
Gençlerin bu kararlı hâline imrenme ettim sırası gelmişken Ebû Cehil karşıdan geçiyordu Gençlere dedim ancak:
İşte aradığınız, şu karşıdan geçmekte olan kimsedir

Ebû Cehil'i görebilen gençler, Ebû Cehil'in askerlerinin çokluğuna bile bakmadan, kılıçlarını çektikleri gibi, üstüne atıldılar Ebû Cehil'in askerleri hiç beklemedikleri böyle bir durum karşı donakaldılar Onların şaşkınlıkları geçmeden, gençler, Ebû Cehil'i öldürünceye dek kılıç darbesine tuttular

Sonradan dönüp Resûlullahın huzuruna geldiler Ve hâdiseyi talep ettiler Peygamber efendimiz fazla memnûn olarak, gençlere sordu:
Bunu hanginiz öldürdü?
İkisi de birden dediler ki:
Ben öldürdüm
Bunun üzerine, gençlerin kılıçlarını muâyene ettikten sonradan;
İkiniz öldürmüşsünüz, buyurdu

Abdurrahman bin Avf hazretleri, Uhud savaşında yirmi yerinden yaralandı 12 kadınsı kırıldı Peygamber efendimiz, Medîne'de kendisini Saîd bin Rebii hazretleri ile kardeş yaptı Kardeşi, malına ve servetine onu da ortak yerine getirmek istediğinde şöyle dedi:
Aziz kardeşim, Allah sana ve çoluk çocuğuna bereket ihsân etsin, malını çoğaltsın! Sen bana çarşının yolunu göster, ben orada ticâret yapar ihtiyâçlarımı karşılarım

Bu serveti nasıl kazandın?
Bu sözü Peygamber efendimize bildirilince, fazla sevindi Kendisine hayır duâ etti Bu duâdan sonra yaptığı ticâret nedeniyle kısa zamanda çok varlıklı oldu Buyururdu ancak:
Taşa uzansam, o taşın aşağı ya altına ya da gümüşe rast gelirdim

Abdurrahman bin Avf hazretlerine sordular:
Bu büyük serveti nasıl kazandın?
Fazla az kâra râzı oldum Hiçbir müşteriyi manâsız çevirmedim

Abdurrahman bin Avf, Resûlullahın sağlığında Allah yolunda fazla mal harcadı Üç kere malının yarısını verdi Birinci defa 4000 dirhem, ikincide 40000 dirhem ve üçüncüde de 40000 altın sadaka olarak Allah yolunda dağıttı

Uhud savaşı esirlerinden 30 tanesini azâd ettirdi ve adam başına 1000 altın dağıttı Tebük seferi için 500 at ve 500 yüklü deve verdi

Birgün buğday, un ve dağıtılmış zahire yüklü 700 devesi ile Medîne'ye girdiğinde, Hazreti ^Aişe, Resûlullah efendimizin;
Abdurrahman bin Avf, Cennete emekliyerek girer, buyurduğunu bildirince, Abdurrahman bin Avf, develerin hepsini yükleriyle birlikte Allah yolunda dağıtacağını laf verip, onu şâhit tutmuştur

Resûlullaha imâm oldu
Bedir harbinde bulunup da sağ kalanların herbirine, kendi malından 400 dirhem altın para verilmesini vasiyet etti Vasiyeti anında yerine getirildi

Tebük harbi dönüşünde, Peygamber efendimiz gecikince, namaz geçmesin diye, Abdurrahman bin Avf hazretleri imâm yapıldı İkinci rek'atte iken Peygamber efendimiz yetişip kendisine uydu Namazdan daha sonra;
Bir peygamber sâlih bir kimsenin ardından namaz kılmadıkça rûhu kabzolmaz, buyurdu

Abdurrahman bin Avf hazretleri nakleder:
Bir gün Peygamber efendimiz yalnız olarak, yola çıktı Ben de geriden tâkip ediyordum Hurmalık bir yere vardı Yere kapandı Secde pek uzadı oysa, kendi kendime, Aman yâ Rabbî, acaba Resûlullaha birşey mi oldu?diyerek büyük bir nefret edilen şey ile yanına yaklaştım ve oturdum

Resûlullah, secdeden başını kaldırıp sordu:
Sen kimsin?
Ben Abdurrahman'ım
Bir şey mi oldu?
Hayır yâ Resûlallah, secdeniz o kadar uzadı ki, size bir hâl olmasından endişe ettim
Yâ Abdurrahman! Cebrâil aleyhisselâm şunu müjdeledi: Yâ Resûlallah, kim ki, sana salât ve selâm getirirse, Cenâbı Hakkın magfiret ve selâmına nâil olurBen de bu müjde nedeniyle şükür secdesinde bulundum

Seni ağlatan nedir
Abdurrahman bin Avf hazretleri, Resûlullahın âhırete teşrîfinden sonra, Onunla geçirdiği günleri hatırlıyarak dâimâ ağlardı Onun sohbetlerinden mahrûm olduktan sonradan, kendisi için dünyanın hiçbir kıymeti kalmadığını söylerdi

Nevfel bin İyas hazretleri anlatır:
Abdurrahman bin Avf hazretleri, bizi bir gün evine götürdü Bize tepsi içinde leziz yemekler ikrâm etti Yemeği önümüze koyunca, ağlamaya başladı O ağlayınca biz de ağlamaya başladık Fakat neden ağladığımızı bilmiyorduk Sordum:
Ey Abdurrahman, seni bu kadar ağlatan nedir?
Biz bu kadar ni'metler içerisindeyiz Resûlullah vefât etti Fakat kendisi ve ehli arpa ekmeğinden bile bir defa olsun doyasıya yemedi Biz bu yediklerimizin şükrünü nasıl yapacağız? Bunun için ağlarım

Abdurrahman bin Avf, Hicretin 6 senesinde, Resûlullah efendimiz kadar Kelb kabîlesini İslâma da'vet etmek için DûmetülCendel'e gönderilen 700 şahsiyet orduya, kumandan tâyin edildi DûmetülCendel, Tebük şehrinin yakınında olup, büyük bir panayır ve ticâret merkezi idi Resûlullah efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ı yanına çağırıp buyurdu fakat:
Hazırlan! Seni bugün veya yarın sabahtan inşâallah askerî birliğin başında göreceğim

Gezi elbisem üzerimdedir
Sabah namazını mescidde kıldıktan daha sonra, Peygamber efendimiz onun DûmetülCendel'e hareket etmesini ve oranın halkını İslâmiyete da'vet etmesini dikte buyurdu DûmetülCendel'e gidecek ordu, seher vakti Medîne dışındaki Cürüf denilen mevkîde toplandı Peygamber efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ın geride kaldığını görür görmez buyurdu oysa:
Arkadaşlarından neden geri kaldın?
Yâ Resûlallah! En son görüşmemin ve konuşmamın sizinle olmasını istedim Gezi elbisem üzerimdedir

Abdurrahman bin Avf, başına, siyah pamuklu ve kalın bezden, gelişi hoş bir bez sarmıştı Peygamber efendimiz, onun sarığını eliyle çözüp, sarığın ucunu iki omuzunun ortasından sarkıtarak bağladı ve, Ey İbni Avf! İşte sarığını böyle sarbuyurdu daha sonra eline bir sancak vererek devam etti:
Ey İbni Avf! Allahü teâlânın adıyla, O'nun yolunda cihâd et ve Allahı inkâr edenlerle çarpış Işkence ve taşkınlık yapma Allahın emri dâiresinde hareket et Çocukları öldürme Eğer o belde ahâlisi senin da'vetine icâbet ederlerse, o kabîlenin reîsinin kızıyla evlen

Abdurrahman bin Avf, emrine verilen 700 karakter orduyla birlikte hareket ederek, DûmetülCendel'e ulaştı Kelb kabîlesini, tatlı bir üslûbla İslâma da'vet etti Üç gün orada kaldıktan daha sonra, Kelb kabîlesinin reîsi Esbağ bin Amr ve kavminin büyük bir kısmı Müslüman olup, Hıristiyanlığı terkettiler Bir kısmı da Hıristiyan olarak kalıp, cizye vermeye râzı oldular

Abdurrahman bin Avf, Müslüman olan Esbağ'ın kızı Tümadır ile evlendi Onunla birlikte Medîne'ye geldi Tümadır, Abdurrahman bin Avf'ın oğlu Ebû Seleme'nin annesidir Ebû Seleme ise Medîne'nin yedi büyük fıkıh âlimlerinden biridir

Bunları koruyalım
Hazreti Ömer'in halîfeliği zamanında bir ticaret kervanı gelip, gece Medîne'nin dışında kondu Yorgunluktan hemencecik uyudular Halîfe Ömer, şehri dolaşırken bunları gördü Abdurrahman bin Avf'ın evine gelip dedi oysa:
Bu gece bir kervan gelmiş Hepsi kâfirdir Fakat bize yabancı olanların, yolcuların; bunları soymasından korkuyorum Gel, bunları koruyalım

Sabaha kadar bekleyip, sabahleyin namazında mescide gittiler İçlerinden bir genç uyumamıştı Arkalarından gitti Soruşturup, kendilerine bekçilik eden şahsın halîfe Ömer olduğunu öğrendi Gelip arkadaşlarına anlattı Roma ve İran ordularını biçare eden, binlerce kent almış olan, adâleti ile ünlü yüce halîfenin, bu acıma ve şefkatini görerek, İslâmiyetin yargı din olduğunu anladılar Tümü seve seve Müslüman oldu

Abdurrahman bin Avf hazretleri, fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı Kalbi yalnızca, Allah korkusu, Resûlüne muhabbet, doğruluk, namus, acınacak şey ve şefkat ile doluydu Allah yolunda malını dağıtmaktan tutku alırdı

Eshâbı kirâmın en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu daima âhireti dünyaya tercîh ederdi En büyük arzûsu, dînin emirlerine eksiksiz uyabilmekti

Ayakları açık kalıyordu
Bir gün bir yerde yemek yemek ikrâm edilmişti O gün de kendisi oruçlu idi Bütün iftâr edeceği zaman, bir hâtırasını anlatması istendi Hemen hâtırasını anlatmaya başladı:
Benden fazla uğurlu olan Mus'ab bin Ümeyr şehîd olduğunda, onu bir bez parçası ile kefenledik Başını örttüğümüz vakit, ayakları açık kalıyor, ayaklarını örttüğümüz zaman başı açık kalıyordu

Sonradan Hazreti Hamza şehîd oldu O da benden çok üstündü Onu da baskı şartlar aşağı defnettik Onlar benden çok hayırlı olduğu hâlde, dünyayı bırakıp gittiler Sonra bize dünya kapısı açıldı Türlü türlü ni'metlere kavuştuk Bunların hesâbını nasıl vereceğizdeyip ağlamaya başladı

Oruçlu olduğunu unutup, iftâr yemeğini bile yemedi Zaten o günleri hatırlayınca yemek yemek gıda hâli de kalmıyordu

Halîfe Ömer Şam'a gidiyordu Şam'da tâ'ûn ya'nî vebâ hastalığı olduğu işitildi Yanında bulunanların ba'zısı, Şam'a girmiyelimdedi Bir kısmı da dedi ama:
Allahü teâlânın kaderinden kaçmıyalım
Bunun üzerine Halife de buyurdu fakat:
Allahü teâlânın kaderinden, yeniden O'nun kaderine kaçalım, şehre girmiyelim Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahü teâlânın takdîri ile göndermiş olur

Sonradan Abdurrahman bin Avf'ı çağırıp sordu:
Sen ne dersin?
Resûlullah efendimizden işittim ki, (Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden başka bir yere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız) buyurmuştu

Halife de, Elhamdülillah, benim sözüm hadîsi şerîfe yerinde oldudeyip Şam'a girmediler

Vebâlı yerden kaçmak
Vebâ yer alan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar Vebâlı yerde benekli hava, herkesin içine yerleşince, kaçanlar hastalıktan kurtulamaz ve hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlar Hadîsi şerîfte buyuruluyor fakat:
(Vebâ hastalığı bulunan yerden firar etmek, muharebede kâfir karşısından kaçmak gibi, büyük günâhtır)

Hazreti Ömer vefât ederken halîfeliğe namzet olarak gösterdiği 6 kişiden biri de Abdurrahman bin Avf'dır Hazreti Ömer'in defninden sonradan, tâyin edilen bu altı sahâbî toplandılar başlangıçta Abdurrahman bin Avf söz alıp şöyle dedi:
Ey Cemâ'at! Bu husûsta hepimizin de görüşleri var Dinleyiniz, öğrenirsiniz, anlarsınız Belli ki, hedefe isâbet eden ok, isâbet etmeyenden üstündür Bir yudum yavan fakat soğuk su, hastalığa sebep olan tatlı sudan daha faydalıdır

Sizler, Müslümanların rehberleri, mürâcaat olunan âlimlerisiniz O hâlde, aranızda meydana gelecek ihtilâflarda bıçağın ağzını köreltmeyin Kılıçları düşmanlarınızdan ayırıp kınlarına sokmayınız Yahut düşmanlarınız karşı tek kalmış, amellerinizi noksanlaştırmış olursunuz

Fitne ehli
Herkesin muayyen bir eceli, her evin emrine itâat edilen, yasaklarından çekinilen bir emîri, reisi vardır Öyleyse aranızdan, işlerinizi görecek birisini emir tâyin edin Böylece maksada erişirsiniz Şâyet, âmâ fitne, şaşırtıcı dalâlet olmasaydı niyetlerimiz bildiklerimizden, amellerimiz niyetlerimizden başka olmazdı Zîrâ fitne ehli; gözlerinin görmediğini, fitnenin kendilerini, çölde sersemlemiş, nereye gideceğini bilmez bir şekilde bıraktığını söylerler

Nefslerinize ve fitnecilerin sözlerine uymaktan sakınınız Sözle olan hîle, kılıcın yarasından daha şiddetlidir Halîfeliği; musîbet ve felâket zamanlarında metânet ve sabırlı, bu işte muvaffak olacağını umduğunuz, onun sizden, sizin ondan râzı olacağınız birisine veriniz Size nasîhat eder görünen fesatçılara itâat etmeyiniz Size yol bildiren rehbere muhâlefet etmeyiniz Söyleyeceklerim bundan ibârettir Allahü teâlâdan kendim ve sizin için magfiret dilerim

Abdurrahman bin Avf bundan sonradan, şu teklifte bulundu:
İçimizden üçümüz, öteki üçümüz lehine adaylıktan çekilsin

Abdurrahman bin Avf'ıın bu teklifi hemencecik kabûl olunarak Zübeyr Ali'ye, Talhâ Osman'a, Sa'd bin Ebî Vakkâs da Abdurrahman bin Avf'a oylarını verdiler Gerisinde Abdurrahman bin Avf da çekildi ve Hazreti Osman ile Hazreti Ali kaldılar Netîcede Hazreti Osman'a bîât olundu

Sen emînsin
Hazreti Abdurrahman yüksek ahlâk, fazîlet ve kemâl sahibi, mükemmel ve çok temiz, seciyeli bir insandı Onun kalbi, Allah korkusu ile Resûli ekreme muhabbetle, doğruluk ve iffetle, rahmet ve şefkatle doymuş idi Cömertti Allah yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı Kalbinde Allah korkusu pek yer etmişti ki, kendisi hiç bir süre dünyasını dînine tercih etmemiş, hayatta servet ve mülk sahibi olmaya önem vermemiş, tam Müslüman olarak yaşamayı herşeyin üstünde tutmuştu

Abdurrahman bin Avf'ı Peygamber efendimiz ve Eshâbı kirâmın büyükleri methetmişlerdir Resûlullah efendimiz onun hakkında buyurdu ama:
Göktekiler ve yerdekiler katında, sen emînsin

Abdurrahman bin Avf 651 senesinde 75 yaşında vefât etti *
 

Similar threads

Abdurrahman B Avf hakkında veri Abdurrahman B Avf hayatı Abdurrahman B Avf kimdir Abdurrahman B Avf Eshabı kiramın büyüklerinden Cennet'le müjdelenen on kişiden ve ilk Müslüman olan sekiz kişiden biri Babasının ismi, Avf bin Abdi Avf, annesinin ismi Şifa binti Avf'tır Soyu, dedelerinden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
75
Abdurrahman bin Avf (r.a.) kimdir? Abdurrahman bin Avf'ın (r.a.) hayatı. Saadet devrinde sevgili Peygamberimiz ve ashabı türlü sıkıntılar, zorluklar çekmişti. Ama hepsi bir gaye için, hedefe ulaşmak içindi. Onlar kıyamete kadar yıldızlar gibi bu ümmetin önünü aydınlatacak hayatımıza ışık...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
Talhâ Bin Ubeydullah Talhâ Bin Ubeydullah Kimdir Talhâ Bin Ubeydullah Nedir Birincil Müslüman olanlardan Hazreti Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdırhadîsi şerifiyle medhedilen sahâbidir Hazreti Talhâ, ticâretle uğraştığı için sıkça...
Cevaplar
0
Görüntüleme
169
Abdurrahman bin Avf Radıyallahu Anh, Kunyesi Ebu Muhammed’dir Cahiliye zamanında ismi Abdu Amr idi Annesinin adı ise Şifa’dır Fil Vak’ası’ndan on sene sonra 581 yılında doğmuştur Kendisi otuz yaşına geldiğinde Allah (Azze ve Celle)kulu Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e nubuvvet ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
158
Zübeyr Bin Avvâm Zübeyr Bin Avvâm Kimdir Zübeyr Bin Avvâm Nedir Cennetle müjdelenenlerden Hazreti Zübeyr, Peygamber efendimizin halası olan Hazreti Safiyyenin oğludur Ilk Müslümanlardandır Cennetle müjdelenen on kişiden biridir Îmân ettiği vakit, amcası çok kızmıştı Dinden dönmesi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
195
858,505Konular
982,713Mesajlar
33,055Kullanıcılar
MustafaincbySon üye
Üst Alt