iltasyazilim
FD Üye
İşitme Engelinde Erken Teşhis ve Önemi
Bütün bebekler, seslerle örüntülü bir dünyaya doğarlar ve hiçbir annebaba bebeklerinin işitme engelli olabileceği ihtimalini düşünmezler Yeni doğan bebekle iletişim, jest ve mimiklerle kurulur Bebek de tepkisini ses tümdengelim, tebessüm ve gövde hareketleri ile gösterir Eğer bebeğin belirgin bir sağlık sorunu yoksa, davranışlarından işitme engelli olduğu anlaşılamayabilir İşitme engelli bebekler de tıpatıp öteki bebekler gibi gülümserler, isteklerini gözyaşları içinde açıklama ederler, dağıtılmış sesler çıkarırlar ve çevreleriyle ilgilenirle sonradan emeklerler, ayağa kalkarlar, kendilerine uzatılan nesneleri kavrarlar, kendi başlarına yemek yemek yemeye çalışırlar, oyuncakları ile oynarlar ve çevresindeki kişi ve nesneleri tanırlar, yaşları geldiğinde de yürürler Bu doğal görünen gelişim karşı, aileyi rahatsız eden herhangi bir şey olmayabilir, aile çocuğunun işitme engelli olabileceği ihtimalini düşünmeyebilir Bu durum çocuğun erken yaşta tanılanmasını geciktirebilecektir
İşitme ve söylev yeteneği hayatın birincil yıllarından itibaren çabucak gelişir Hitabe ve dil gelişimi için işitmenin normal olması gerekir Ülkemizde çoğunlukla çocuktaki işitme engeli geç ayrım ediliyor ve işitme engelinin geç tanılanması nedeni ile işitme engelli çocukların eğitimlerine geç başlanıyor Bu şart işitme engelli çocuğun eğitim sürecinden yeterince yararlanamamasına, başarısızlıklar yaşamasına niçin oluyor İşitme engelli çocukların eğitimlerindeki geç kalma, söylev seslerini algı ve tavır becerilerini kazanmada güçlüklere neden olmaktadır Konuşmayı öğrenemeyen sınırlı iletişim kurabilen işitme engelli çocukların kişiliklerinde ahenksizlik ve uyumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir
Çocuk beyni, hayatın ilk altı ayında dil öğrenmeye programlıdır Bilhassa hayatın birincil üç yılı dil ediniminde fazla önemlidir Çünkü bu süreden sonradan dil ve hitabe becerilerinin gelişimi daha da zorlaşır Erken teşhis ve eğitim dil ve tavır gelişiminin normale yakın şekilde gelişimini sağlayacağından çocuğun sosyal, bilişsel, duygusal ve akademik gelişimini olumlu yönde etkileyecektir
Erken tanılamada işitme yetersizliğinin mümkün olan en erken dönemde, bilhassa bebeklikte farkına varılması çok önemlidir Teknolojideki ilerlemeler gün geçtikçe daha erken dönemlerde tanılamanın yapılabilmesine ihtimal sağlamaktadır Önceleri çocuğun işitmesi, onun sese verdiği tepkilerle test edilirken, bugün bir bebeğin işitmesi, o uyurken bile ölçülebilmektedir Bu ölçümlerle çocuğun işitme yetersizliği olup olmadığı ortaya çıkmaktadır
İşitme engelli tanısı konulduktan daha sonra, erken eğitimde atılacak kayda değer adımlardan biri, çocuğun cihazlandırılması ve işitme cihazına armoni sağlamasına muavin olunmasıdır Bu noktada, çocuğun işitme kaybının özelliklerine göre en yerinde cihazın temini oldukça önemlidir Keza aileye psikolojik ve eğitsel danışmanlık hizmeti verilmesi, erken müdahale ve erken eğitimin başarısını etkileyen manâlı bir faktördür Böylece, çocuğun özel eğitim yaşantısı mektep öncesi dönemde başlamış olacak ve işitme engelli bireyin bütün yaşamı boyunca devam edecektir Unutulmamalıdır ama, erken tanılamanın beraberinde, uygun cihazlandırma ve yerinde eğitim ile bu çocuklar, içinde bulundukları topluma daha basit uyum sağlayabileceklerdir *
Bütün bebekler, seslerle örüntülü bir dünyaya doğarlar ve hiçbir annebaba bebeklerinin işitme engelli olabileceği ihtimalini düşünmezler Yeni doğan bebekle iletişim, jest ve mimiklerle kurulur Bebek de tepkisini ses tümdengelim, tebessüm ve gövde hareketleri ile gösterir Eğer bebeğin belirgin bir sağlık sorunu yoksa, davranışlarından işitme engelli olduğu anlaşılamayabilir İşitme engelli bebekler de tıpatıp öteki bebekler gibi gülümserler, isteklerini gözyaşları içinde açıklama ederler, dağıtılmış sesler çıkarırlar ve çevreleriyle ilgilenirle sonradan emeklerler, ayağa kalkarlar, kendilerine uzatılan nesneleri kavrarlar, kendi başlarına yemek yemek yemeye çalışırlar, oyuncakları ile oynarlar ve çevresindeki kişi ve nesneleri tanırlar, yaşları geldiğinde de yürürler Bu doğal görünen gelişim karşı, aileyi rahatsız eden herhangi bir şey olmayabilir, aile çocuğunun işitme engelli olabileceği ihtimalini düşünmeyebilir Bu durum çocuğun erken yaşta tanılanmasını geciktirebilecektir
İşitme ve söylev yeteneği hayatın birincil yıllarından itibaren çabucak gelişir Hitabe ve dil gelişimi için işitmenin normal olması gerekir Ülkemizde çoğunlukla çocuktaki işitme engeli geç ayrım ediliyor ve işitme engelinin geç tanılanması nedeni ile işitme engelli çocukların eğitimlerine geç başlanıyor Bu şart işitme engelli çocuğun eğitim sürecinden yeterince yararlanamamasına, başarısızlıklar yaşamasına niçin oluyor İşitme engelli çocukların eğitimlerindeki geç kalma, söylev seslerini algı ve tavır becerilerini kazanmada güçlüklere neden olmaktadır Konuşmayı öğrenemeyen sınırlı iletişim kurabilen işitme engelli çocukların kişiliklerinde ahenksizlik ve uyumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir
Çocuk beyni, hayatın ilk altı ayında dil öğrenmeye programlıdır Bilhassa hayatın birincil üç yılı dil ediniminde fazla önemlidir Çünkü bu süreden sonradan dil ve hitabe becerilerinin gelişimi daha da zorlaşır Erken teşhis ve eğitim dil ve tavır gelişiminin normale yakın şekilde gelişimini sağlayacağından çocuğun sosyal, bilişsel, duygusal ve akademik gelişimini olumlu yönde etkileyecektir
Erken tanılamada işitme yetersizliğinin mümkün olan en erken dönemde, bilhassa bebeklikte farkına varılması çok önemlidir Teknolojideki ilerlemeler gün geçtikçe daha erken dönemlerde tanılamanın yapılabilmesine ihtimal sağlamaktadır Önceleri çocuğun işitmesi, onun sese verdiği tepkilerle test edilirken, bugün bir bebeğin işitmesi, o uyurken bile ölçülebilmektedir Bu ölçümlerle çocuğun işitme yetersizliği olup olmadığı ortaya çıkmaktadır
İşitme engelli tanısı konulduktan daha sonra, erken eğitimde atılacak kayda değer adımlardan biri, çocuğun cihazlandırılması ve işitme cihazına armoni sağlamasına muavin olunmasıdır Bu noktada, çocuğun işitme kaybının özelliklerine göre en yerinde cihazın temini oldukça önemlidir Keza aileye psikolojik ve eğitsel danışmanlık hizmeti verilmesi, erken müdahale ve erken eğitimin başarısını etkileyen manâlı bir faktördür Böylece, çocuğun özel eğitim yaşantısı mektep öncesi dönemde başlamış olacak ve işitme engelli bireyin bütün yaşamı boyunca devam edecektir Unutulmamalıdır ama, erken tanılamanın beraberinde, uygun cihazlandırma ve yerinde eğitim ile bu çocuklar, içinde bulundukları topluma daha basit uyum sağlayabileceklerdir *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.