iltasyazilim
FD Üye
Erkeği ve dişiyi(kadını)yaratana yemin ederim ki;( Leyl Süresi 3)
Kadınları Allah celle celaluhu yaratmıştır ve şöyle buyurmuştur;
“Hiç yaratan (yarattığını)bilmez mi?(Mülk süresi 14)
Elbetteki bir kadın için neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu da en iyi O bilir
Kadının çalışmaması, kadının sosyal hayattan soyutlanması değil, kadının sosyal hayatın tehlikelerinden korunması demektir
İslami hayatın gerekliliğini idrak edememiş kişiler, İslam’ın kadınlar için koyduğu hüküm ve yasakların kadınları değersiz bir varlık olarak gösterdiği fikrine kapılmaktadırAksine bu hüküm ve yasaklar İslam’ın kadına verdiği intihai ölçüdeki değerin nişanesidir
Bir misalle anlatmaya çalışırsak;
Bir anne düşünün ki; 5 yaşındaki çocuğunun akşam karanlığında sokakta oynamasına izin vermiyor, çokolataşeker gibi aburcubur yiyecekleri yemesini yasaklıyor, soğuk havalarda üzerine kalın montatkıbere takması için baskı yapıyor…sizce bu anne çocuğunu sevmiyor mu? Bu yasaklamaları onun çocuğuna değer vermediğine mi işaret?Hayır! Aksine çocuk anne için çok değerli ve onu, kendisinin bilmediği ama annesinin hayat tecrübeleriyle bildiği tehlikelerden korumak için yapıyorAynı şekilde kadını yaratan Allah celle celaluhu için de kadın değerli ve Rabbimiz kendi sonsuz ilmi ile kadını bilmediği tehlikelerden koruyor
Kadını sosyal hayatın bir kısmı olan iş hayatından koparmak onu asıl sosyal hayat olan aile hayatına yapıştırmaktır
Kadınlarda 2 devre vardır: 1Evlilik öncesi, 2Evlilik sonrasıEvlilik öncesi çalışan bir bayan, Kuran Kerim hükümlerinin çağdışı ve gericilik olarak kabul edilen bir ülkede kendisinin yabancı erkeklerle yakın bir diyaloğa gireceği iş sektöründe çalışmasından dolayı bekar olmasını da göz önünde bulundursak çevresindeki erkekler arasında fitneye ve ahlaksız düşüncelere sebebiyet vermesi kaçınılmazdır
Evlilik sonrası çalışan bir kadının ise yukarıdaki bahsettiğimiz duruma ilave olarak karıkoca arası ilişkilerin zedelenmesi de eklenecektir ki, işin bu hadde ulaşmasının cevazı Kuran ve Sünnet anlayışında zerre kadar yeri yoktur
Kişiye yapabileceğinden fazlasını yaptırmak zulumdür!!Kadına ağır sorumluluklar yüklemek, sabah 8, akşam 8 işte çalıştırmak, erkeklerle aynı ortamda çalıştırmak, aile düzenine vurulan bir darbedir ki ortada aile diye bir şey kalmazBir düşünün; bütün gün erkek meslektaşları ile konuşmuş hoş beş etmiş, stres içinde evine geliyorçocuklarıyla doğru düzgün iletişim kurarak terbiye edemez, ev dağınık olur, yemek soğuk olur, işten yorgun argın eve gelen erkek sizce karısı hakkında ne düşünür?, ona olan sevgi bağları kuvvetlenir mi zayıflar mı?İkiside yorgun ve stresli yatağa yattılarmı başlarlar horul horul uyumağa!?Bu şekil devam eden hayatta çocuk çevreye ve ailesine saygılı olmaz, karısından güleryüz bulamayan adam güleryüzü başka yerlerde aramaya başlar
Birçok çalışan kadın, ilk doğumuyla birlikte aynı anda hem iş kadınlığı hem annelik görevini yürütemeyeceğini anlayıp, ailesini iş kariyerine tercih etmiştir
Tek çözüm İslami prensiplerin hayatımıza yerleşmesi
Medeniyet kadını çalıştırıp kendine hamal ediyor, İslamiyet ise kadını koruyup el üstünde tutuyor
“Allah bilir, siz ise bilemezsiniz
İslamda Kız Erkek Arasındaki Arkadaşlık Ölçüsü
İslamda Kız Erkek Arasındaki Arkadaşlık Ölçüsü
İslâm dini, yabancı kadın ve erkek ihtilâtını, onların ölçüsüz bir şekilde birbirleriyle haşir neşir olmalarını tasvip etmemiş, pratik hayatta aralarında daima bir mesafe bırakmış ve aralarındaki ilişkilerin belli bir ölçü ve disiplin içerisinde olmasını emretmiştir Çünkü onların ihtilâtından çeşitli kötülükler, hatta aile ve toplum hayatını çökerten zina gibi büyük günahlar da doğabilir
İslam dininde, zina haram olduğu gibi, zinaya zemin hazırlayan söz, iş ve davranışlar da haramdır Kur'ânı Kerîm'de bu hususta: Zinaya yaklaşmayın; çünkü o, pek çirkin ve çok kötü bir yoldur(İsrâ sûresi: Ayet 32 ) buyurulmaktadır
Gözün zinası, bakılması haram olan yerlere bakmak; kulağın zinası, zinaya dair konuşulanları dinlemek; elin zinası, yabancı bir kadına elle dokunmak veya öpmek; ayağın zinası, zina etmeye gitmektir Ancak dil, el, kulak, ayak, kalb ve göz gibi organlara nisbet edilen zina, gerçek zina olmayıp, gerçek zinaya götürücü fiil ve davranışlardır Gerçek zina yapılmadıkça, bu organların yaptıkları, kendi çaplarında günahtır
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı üzere, İslâm dini prensip olarak kötülükleri yasak ettiği gibi, ayrıca ön tedbir olarak kötülüğe vesile olan ve onu tahrik eden durum ve davranışları da yasaklamış ve böylece insanla kötülük arasına bir mesafe koyarak kötülük yollarını tıkamıştır
Bu itibarla aralarında evlilik caiz olan bir erkekle bayanın; flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, birbirlerine sarılmaları, öpüşmeleri, el ele tutuşmaları gibi İslam'ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir Bir zaruret olmadıkça tokalaşmaları da caiz değildir, günahtır
Evlenmek isteyen kadın ve erkeğin, birbirlerini görüp beğenmeleri, kendi irade ve istekleriyle evlenmeye karar vermeleri dinimizin tavsiye ettiği bir husustur Nitekim Peygamberimiz (sav): Evleneceğiniz kadına maksadı temin edecek ölçüde bakınız,(Ebu Davud, Nikah, 18; Tirmizî, Nikah, 5) buyurmuşlar; bakıp görmeden evlenecek olan birisine de: Git, onu gör, ondan sonra karar ver(Müslim, Nikah, 74,75; Tirmizî, Nikah, 5; İbn Mace, Nikah, 9; Darimî, Nikah, 5; Ab Hanbel, IV,245,246) demişlerdir
Bu itibarla, bir kişinin evlenmeyi düşündüğü kimseyle, İslamî örtünmeyi gözetmek, başkalarının gözetiminin mümkün olmayacağı tarzda yalnız kalmamak… gibi dini ölçülere uygun bir şekilde ve maksadı temin edecek ölçüde görüşüp konuşmasında bir sakınca yoktur
Kız arkadaşınızla bu şekilde bir yaşama girmeniz fiili zina olmasada hadislerde anlatılan zina kapsamına girmektedir
Nefsinize uygun fetvalar aramak yerine evlenmeye karar vermişseniz evlenmenizi, aksi takdirde bu tür ilişkilerden uzak durmanızı tavsiye ederiz
Muhammed Seyyid KAR
İmam
Kadınları Allah celle celaluhu yaratmıştır ve şöyle buyurmuştur;
“Hiç yaratan (yarattığını)bilmez mi?(Mülk süresi 14)
Elbetteki bir kadın için neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu da en iyi O bilir
Kadının çalışmaması, kadının sosyal hayattan soyutlanması değil, kadının sosyal hayatın tehlikelerinden korunması demektir
İslami hayatın gerekliliğini idrak edememiş kişiler, İslam’ın kadınlar için koyduğu hüküm ve yasakların kadınları değersiz bir varlık olarak gösterdiği fikrine kapılmaktadırAksine bu hüküm ve yasaklar İslam’ın kadına verdiği intihai ölçüdeki değerin nişanesidir
Bir misalle anlatmaya çalışırsak;
Bir anne düşünün ki; 5 yaşındaki çocuğunun akşam karanlığında sokakta oynamasına izin vermiyor, çokolataşeker gibi aburcubur yiyecekleri yemesini yasaklıyor, soğuk havalarda üzerine kalın montatkıbere takması için baskı yapıyor…sizce bu anne çocuğunu sevmiyor mu? Bu yasaklamaları onun çocuğuna değer vermediğine mi işaret?Hayır! Aksine çocuk anne için çok değerli ve onu, kendisinin bilmediği ama annesinin hayat tecrübeleriyle bildiği tehlikelerden korumak için yapıyorAynı şekilde kadını yaratan Allah celle celaluhu için de kadın değerli ve Rabbimiz kendi sonsuz ilmi ile kadını bilmediği tehlikelerden koruyor
Kadını sosyal hayatın bir kısmı olan iş hayatından koparmak onu asıl sosyal hayat olan aile hayatına yapıştırmaktır
Kadınlarda 2 devre vardır: 1Evlilik öncesi, 2Evlilik sonrasıEvlilik öncesi çalışan bir bayan, Kuran Kerim hükümlerinin çağdışı ve gericilik olarak kabul edilen bir ülkede kendisinin yabancı erkeklerle yakın bir diyaloğa gireceği iş sektöründe çalışmasından dolayı bekar olmasını da göz önünde bulundursak çevresindeki erkekler arasında fitneye ve ahlaksız düşüncelere sebebiyet vermesi kaçınılmazdır
Evlilik sonrası çalışan bir kadının ise yukarıdaki bahsettiğimiz duruma ilave olarak karıkoca arası ilişkilerin zedelenmesi de eklenecektir ki, işin bu hadde ulaşmasının cevazı Kuran ve Sünnet anlayışında zerre kadar yeri yoktur
Kişiye yapabileceğinden fazlasını yaptırmak zulumdür!!Kadına ağır sorumluluklar yüklemek, sabah 8, akşam 8 işte çalıştırmak, erkeklerle aynı ortamda çalıştırmak, aile düzenine vurulan bir darbedir ki ortada aile diye bir şey kalmazBir düşünün; bütün gün erkek meslektaşları ile konuşmuş hoş beş etmiş, stres içinde evine geliyorçocuklarıyla doğru düzgün iletişim kurarak terbiye edemez, ev dağınık olur, yemek soğuk olur, işten yorgun argın eve gelen erkek sizce karısı hakkında ne düşünür?, ona olan sevgi bağları kuvvetlenir mi zayıflar mı?İkiside yorgun ve stresli yatağa yattılarmı başlarlar horul horul uyumağa!?Bu şekil devam eden hayatta çocuk çevreye ve ailesine saygılı olmaz, karısından güleryüz bulamayan adam güleryüzü başka yerlerde aramaya başlar
Birçok çalışan kadın, ilk doğumuyla birlikte aynı anda hem iş kadınlığı hem annelik görevini yürütemeyeceğini anlayıp, ailesini iş kariyerine tercih etmiştir
Tek çözüm İslami prensiplerin hayatımıza yerleşmesi
Medeniyet kadını çalıştırıp kendine hamal ediyor, İslamiyet ise kadını koruyup el üstünde tutuyor
“Allah bilir, siz ise bilemezsiniz
İslamda Kız Erkek Arasındaki Arkadaşlık Ölçüsü
İslamda Kız Erkek Arasındaki Arkadaşlık Ölçüsü
İslâm dini, yabancı kadın ve erkek ihtilâtını, onların ölçüsüz bir şekilde birbirleriyle haşir neşir olmalarını tasvip etmemiş, pratik hayatta aralarında daima bir mesafe bırakmış ve aralarındaki ilişkilerin belli bir ölçü ve disiplin içerisinde olmasını emretmiştir Çünkü onların ihtilâtından çeşitli kötülükler, hatta aile ve toplum hayatını çökerten zina gibi büyük günahlar da doğabilir
İslam dininde, zina haram olduğu gibi, zinaya zemin hazırlayan söz, iş ve davranışlar da haramdır Kur'ânı Kerîm'de bu hususta: Zinaya yaklaşmayın; çünkü o, pek çirkin ve çok kötü bir yoldur(İsrâ sûresi: Ayet 32 ) buyurulmaktadır
Gözün zinası, bakılması haram olan yerlere bakmak; kulağın zinası, zinaya dair konuşulanları dinlemek; elin zinası, yabancı bir kadına elle dokunmak veya öpmek; ayağın zinası, zina etmeye gitmektir Ancak dil, el, kulak, ayak, kalb ve göz gibi organlara nisbet edilen zina, gerçek zina olmayıp, gerçek zinaya götürücü fiil ve davranışlardır Gerçek zina yapılmadıkça, bu organların yaptıkları, kendi çaplarında günahtır
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı üzere, İslâm dini prensip olarak kötülükleri yasak ettiği gibi, ayrıca ön tedbir olarak kötülüğe vesile olan ve onu tahrik eden durum ve davranışları da yasaklamış ve böylece insanla kötülük arasına bir mesafe koyarak kötülük yollarını tıkamıştır
Bu itibarla aralarında evlilik caiz olan bir erkekle bayanın; flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, birbirlerine sarılmaları, öpüşmeleri, el ele tutuşmaları gibi İslam'ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir Bir zaruret olmadıkça tokalaşmaları da caiz değildir, günahtır
Evlenmek isteyen kadın ve erkeğin, birbirlerini görüp beğenmeleri, kendi irade ve istekleriyle evlenmeye karar vermeleri dinimizin tavsiye ettiği bir husustur Nitekim Peygamberimiz (sav): Evleneceğiniz kadına maksadı temin edecek ölçüde bakınız,(Ebu Davud, Nikah, 18; Tirmizî, Nikah, 5) buyurmuşlar; bakıp görmeden evlenecek olan birisine de: Git, onu gör, ondan sonra karar ver(Müslim, Nikah, 74,75; Tirmizî, Nikah, 5; İbn Mace, Nikah, 9; Darimî, Nikah, 5; Ab Hanbel, IV,245,246) demişlerdir
Bu itibarla, bir kişinin evlenmeyi düşündüğü kimseyle, İslamî örtünmeyi gözetmek, başkalarının gözetiminin mümkün olmayacağı tarzda yalnız kalmamak… gibi dini ölçülere uygun bir şekilde ve maksadı temin edecek ölçüde görüşüp konuşmasında bir sakınca yoktur
Kız arkadaşınızla bu şekilde bir yaşama girmeniz fiili zina olmasada hadislerde anlatılan zina kapsamına girmektedir
Nefsinize uygun fetvalar aramak yerine evlenmeye karar vermişseniz evlenmenizi, aksi takdirde bu tür ilişkilerden uzak durmanızı tavsiye ederiz
Muhammed Seyyid KAR
İmam