4950 İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: Cahiliye devrinde gorulen ilk kasame hadisesi, biz, Beni Haşim icinde cereyan etmişti Beni Haşim'dan (Amr İbnu Alkame İbni'lMuttalib İbni Abdi Menaf adında) bir erkeği, Kureyş'in bir başka koluna mensup (Hıdaş İbnu Abdillah İbni Ebi Kays elAmiri adında) bir adam ucretle tutmuştu (Amr) develerle birlikte (Hıdaş'la) yola cıktı Beni Haşim'den bir kimse ona uğradı Bu adamın deri cuvallarının ipi kopmuştu
Bana yardım et, ip ver de şu cuvallarıma bağlayayım, develer urkmesin!dedi, o da ona bir ip verdi ve onunla cuvalları bağladı Konakladıkları vakit bir tanesi haric butun develer bağlandı Onu ucretle tutan patron:
Bu deve niye bağlanmadı?diye sordu Oburu: Bunu bağlayacak ip yok!dedi
Pekiyi onun bağı nerede?diye sordu ve efendi hizmetciye bir sopa fırlattı Meğerse onun eceli bu değnekte imiş (Adam yaralanır, fakat daha olmeden) Yemenli bir zaz kendisine uğrar Yemenliye sorar:
Sen hacc mevsiminde Mekke'de hazır bulunur musun?
Adam: Bazan bulunurum, bazan bulunmamder Yaralı ona:
Benim icin bir elcilik yapar mısın?diye ilave eder Adam:
Evet yapar (istediğinizi duyururum)der Yaralı:
Sen hacc mevsiminde hazır bulunduğun zaman: Ey Kureyşliler!
diye bağır Sana Buyur!ettikleri vakit: Ey Haşimoğulları!de! Onlar: Buyur!edince Ebu Talib'i sor Ona: Benni falancanın bir ip sebebiyle oldurduğunu haber ver!der
Bunu soyledikten sonra o işci vefat eder
Onu ucretle tutan patron, (Mekke'ye) donunce Ebu Talib yanına gelerek (oleni) sorup: Arkadaşınıza ne oldu?der O da:
Hastalandı, (tedavisi icin) elimizden geleni yaptık (Ama maalesef) oldu, defin işini de ben uzerime aldım!diye cevap verir Ebu Talib:
O, senin bu alakanı hak etmiştider Aradan bir muddet gecer
Sonra olen ucretlinin vasiyette bulunduğu Yemenli zat hacc mevsiminde gelir ve:
Ey Kureyşliler!diye seslenir (Kureyşliler toplanıp):
İşte biz Kureyşlileriz!derler Bu sefer adam:
Ey Haşimoğulları!der Onlar:
İşte biz Beni Haşimiz!derler Adam bu sefer de:
Ey Ebu Talib!der Kendisine: İşte şu Ebu Talib'tir!derler Adam:
Bana falan kimse, size bir elcilik (yapmamı, bir haber) tebliğ etmemi soylemişti O da şu: Onu falan kimse bir ip yuzunden oldurmuşder Bunun uzerine Ebu Talib ona gidip:
Bizden uc şeyden birini sec: İstersen yuz deve ode, zira sen bizim adamımızı oldurdun (Bu iddiamızı inkar edecek olursan), dilersen, kavminden elli kişi senin oldurmediğine dair yemin etsinler Bunlara itiraz edecek olursan, biz de seni onun sebebiyle oldureceğiz!der Adam kavmine gelip durumu haber verir
Yemin edelim!derler Onlardan bir erkeğe nikahlı olup, doğum da yapmış olan Beni Haşimli bir kadın gelip:
Ey Ebu Talib! Benim şu oğlumu o elli kişiden bir adam yerine tutmanı, fakat ona, (yeminlerinin yaptırıldığı Ka'be ruknu ile
Makamı İbrahim arasında) yemin ettirilmemesini talep ediyorum!der Ebu Talib bu kadının dilediği şekilde hareket eder Derken onlardan bir başka adam gelir ve:
Ey Ebu Talib! Sen yuz deveye bedel elli kişinin yemin etmesini diledin Bu durumda her adama iki deve duşuyor al şu iki deveyi benim hesabıma kabul et, yeminlerin yapıldığı yerde bana yemin ettirme!der ebu Talib bu iki deveyi kabul eder Kırksekiz kişi de gelip yemin ederler
İbnu Abbas radıyallahu anhuma der ki:
Nefsimi kudret eliyle tutan Zatı Zulcelal'e yemin olsun, yeminleri uzerinden bir yıl gecmeden o kırksekiz kişiden hicbir kımıldayan goz kalmadı (hepsi helak oldu)
Buhari, Menakıbu'lEnsar 26; Nesai, Kasame 1, (8, 24)
4951 Ebu Seleme İbnu Abdirrahman ve Suleyman İbnu Yesar, ResUlullah aleyhissalatu vesselam'ın bir sahabisinden naklen anlatıyor: ResUlullah aleyhissalatu vesselam, kasameyi cahiliye devrindeki şekliyle takrir edip kabul etti Hatta, Hayber yahudileri aleyhine dava ettikleri bir olu icin Ensardan bir kısım insanlar arasında kasameye hukmetti
Muslim, Kasame 8, (1670); Nesai, Kasame 2, (8, 5)
4952 Seh! İbnu Ebi Hasme anlatıyor: Abdullah İbnu Sehl ve Muhayyısa İbnu Mes'Ud Hayber'e gittiler O gunlerde Hayber'le sulh yapılmıştı ODnlar (hususi işleri icin) birbirlerinden ayrıldılar
Muhayyısa, Abdullah İbnu Sehl'e rastladı; kan revan icindeydi, son nefeslerini verdi Muhayyısa, arkadaşını orada defnetti ve Medine'ye dondu Mes'ud'un iki oğlu Muhayyısa ve Huvayyısa, Abdurrahman İbnu Sehl ile birlikte (durumu haber vermek uzere) ResUlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gittiler Yaşca hepsinin kucuğu olan Abdurrahman konuşmaya başladı ResUlullah aleyhissalatu vesselam:
Buyuğu buyukle, buyuğu buyukle!diyerek mudahale etti Bunun uzerine o sustu, oburleri anlattılar Aleyhissalatu vesselam:
Elli yemin yapıp arkadaşınızın diyetini hak etmek ister misiniz?buyurdular Onlar:
Nasıl yemin ederiz, ne şahid olduk, ne de gorduk!dediler Aleyhissalatu vesselam:
Yahudiler elli yeminle sizi tebrie etsinler mi?buyurdular Onlar:
Biz kafir insanların yeminine nasıl itibar ederiz?dediler ResUlullah aleyhissalatu vesselam onların bu halleri uzerine, adamın diyetini kendi nezdinden odedi
Buhari, Diyat 22, Sulh 7, Cizye 12, edeb 89, Ahkam 38; Muslim, Kasame 1, (1669); Muvatta, Kasame 1, (2, 877, 878); Ebu Davud, Diyat 8, 9, (4520, 4521, 4523); Tirmizi, Diyat 23, (1422); Nesai, Kasame 3, (8, 512)
4953 Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhuma anlatıyor: Muhayyisa'nın kucuk oğlu Hayber'in kapısı onunde maktul bulundu ResUlullah aleyhissalatu vesselam:
Olduren hakkında iki şahid bul, katili sana ipiyle teslim edeyim!buyurdu Muhayyısa:
Ey Allah'ın ResUlu! Biz nereden iki şahid bulalım? Zira, onların kapıları onunde katledildidediler Aleyhissalatu vesselam:
Oyleyse elli kere kasame yemini edersinbuyurdular Muhayyısa:
Ey Allah'ın Resulu dedi, ben bilmediğim bir kimse hakkında nasıl yemin ederim?Aleyhissalatu vesselam:
Onlardan elli kasame yemini talep edersinbuyurdular Muhayyısa:
Ey Allah'ın Resulu! Onlar yahudidir, biz onlara nasıl yemin teklif ederiz?dedi bunun uzerine olenin diyetini Aleyhissalatu vesselam onlara (yahudilere) hukmetti ve yarısıyla onlara yardımda bulundu
Nesai, Kasame 4, (8, 12)
4954 Yine Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi tarikinden anlatıldığına gore, ResUlullah aleyhissalatu vesselam, Liyyetu'lBahre nam mevkiin kenarında yer alan Bahretu'rRuğa'da meskun Beni Nadr İbni Malik kabilesinden bir adamı kasame yoluyla oldur(t)du ve:
katil de maktUl de kendilerinden!buyurdu
Ebu Davud, Diyat 8, (4522)
Bana yardım et, ip ver de şu cuvallarıma bağlayayım, develer urkmesin!dedi, o da ona bir ip verdi ve onunla cuvalları bağladı Konakladıkları vakit bir tanesi haric butun develer bağlandı Onu ucretle tutan patron:
Bu deve niye bağlanmadı?diye sordu Oburu: Bunu bağlayacak ip yok!dedi
Pekiyi onun bağı nerede?diye sordu ve efendi hizmetciye bir sopa fırlattı Meğerse onun eceli bu değnekte imiş (Adam yaralanır, fakat daha olmeden) Yemenli bir zaz kendisine uğrar Yemenliye sorar:
Sen hacc mevsiminde Mekke'de hazır bulunur musun?
Adam: Bazan bulunurum, bazan bulunmamder Yaralı ona:
Benim icin bir elcilik yapar mısın?diye ilave eder Adam:
Evet yapar (istediğinizi duyururum)der Yaralı:
Sen hacc mevsiminde hazır bulunduğun zaman: Ey Kureyşliler!
diye bağır Sana Buyur!ettikleri vakit: Ey Haşimoğulları!de! Onlar: Buyur!edince Ebu Talib'i sor Ona: Benni falancanın bir ip sebebiyle oldurduğunu haber ver!der
Bunu soyledikten sonra o işci vefat eder
Onu ucretle tutan patron, (Mekke'ye) donunce Ebu Talib yanına gelerek (oleni) sorup: Arkadaşınıza ne oldu?der O da:
Hastalandı, (tedavisi icin) elimizden geleni yaptık (Ama maalesef) oldu, defin işini de ben uzerime aldım!diye cevap verir Ebu Talib:
O, senin bu alakanı hak etmiştider Aradan bir muddet gecer
Sonra olen ucretlinin vasiyette bulunduğu Yemenli zat hacc mevsiminde gelir ve:
Ey Kureyşliler!diye seslenir (Kureyşliler toplanıp):
İşte biz Kureyşlileriz!derler Bu sefer adam:
Ey Haşimoğulları!der Onlar:
İşte biz Beni Haşimiz!derler Adam bu sefer de:
Ey Ebu Talib!der Kendisine: İşte şu Ebu Talib'tir!derler Adam:
Bana falan kimse, size bir elcilik (yapmamı, bir haber) tebliğ etmemi soylemişti O da şu: Onu falan kimse bir ip yuzunden oldurmuşder Bunun uzerine Ebu Talib ona gidip:
Bizden uc şeyden birini sec: İstersen yuz deve ode, zira sen bizim adamımızı oldurdun (Bu iddiamızı inkar edecek olursan), dilersen, kavminden elli kişi senin oldurmediğine dair yemin etsinler Bunlara itiraz edecek olursan, biz de seni onun sebebiyle oldureceğiz!der Adam kavmine gelip durumu haber verir
Yemin edelim!derler Onlardan bir erkeğe nikahlı olup, doğum da yapmış olan Beni Haşimli bir kadın gelip:
Ey Ebu Talib! Benim şu oğlumu o elli kişiden bir adam yerine tutmanı, fakat ona, (yeminlerinin yaptırıldığı Ka'be ruknu ile
Makamı İbrahim arasında) yemin ettirilmemesini talep ediyorum!der Ebu Talib bu kadının dilediği şekilde hareket eder Derken onlardan bir başka adam gelir ve:
Ey Ebu Talib! Sen yuz deveye bedel elli kişinin yemin etmesini diledin Bu durumda her adama iki deve duşuyor al şu iki deveyi benim hesabıma kabul et, yeminlerin yapıldığı yerde bana yemin ettirme!der ebu Talib bu iki deveyi kabul eder Kırksekiz kişi de gelip yemin ederler
İbnu Abbas radıyallahu anhuma der ki:
Nefsimi kudret eliyle tutan Zatı Zulcelal'e yemin olsun, yeminleri uzerinden bir yıl gecmeden o kırksekiz kişiden hicbir kımıldayan goz kalmadı (hepsi helak oldu)
Buhari, Menakıbu'lEnsar 26; Nesai, Kasame 1, (8, 24)
4951 Ebu Seleme İbnu Abdirrahman ve Suleyman İbnu Yesar, ResUlullah aleyhissalatu vesselam'ın bir sahabisinden naklen anlatıyor: ResUlullah aleyhissalatu vesselam, kasameyi cahiliye devrindeki şekliyle takrir edip kabul etti Hatta, Hayber yahudileri aleyhine dava ettikleri bir olu icin Ensardan bir kısım insanlar arasında kasameye hukmetti
Muslim, Kasame 8, (1670); Nesai, Kasame 2, (8, 5)
4952 Seh! İbnu Ebi Hasme anlatıyor: Abdullah İbnu Sehl ve Muhayyısa İbnu Mes'Ud Hayber'e gittiler O gunlerde Hayber'le sulh yapılmıştı ODnlar (hususi işleri icin) birbirlerinden ayrıldılar
Muhayyısa, Abdullah İbnu Sehl'e rastladı; kan revan icindeydi, son nefeslerini verdi Muhayyısa, arkadaşını orada defnetti ve Medine'ye dondu Mes'ud'un iki oğlu Muhayyısa ve Huvayyısa, Abdurrahman İbnu Sehl ile birlikte (durumu haber vermek uzere) ResUlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gittiler Yaşca hepsinin kucuğu olan Abdurrahman konuşmaya başladı ResUlullah aleyhissalatu vesselam:
Buyuğu buyukle, buyuğu buyukle!diyerek mudahale etti Bunun uzerine o sustu, oburleri anlattılar Aleyhissalatu vesselam:
Elli yemin yapıp arkadaşınızın diyetini hak etmek ister misiniz?buyurdular Onlar:
Nasıl yemin ederiz, ne şahid olduk, ne de gorduk!dediler Aleyhissalatu vesselam:
Yahudiler elli yeminle sizi tebrie etsinler mi?buyurdular Onlar:
Biz kafir insanların yeminine nasıl itibar ederiz?dediler ResUlullah aleyhissalatu vesselam onların bu halleri uzerine, adamın diyetini kendi nezdinden odedi
Buhari, Diyat 22, Sulh 7, Cizye 12, edeb 89, Ahkam 38; Muslim, Kasame 1, (1669); Muvatta, Kasame 1, (2, 877, 878); Ebu Davud, Diyat 8, 9, (4520, 4521, 4523); Tirmizi, Diyat 23, (1422); Nesai, Kasame 3, (8, 512)
4953 Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhuma anlatıyor: Muhayyisa'nın kucuk oğlu Hayber'in kapısı onunde maktul bulundu ResUlullah aleyhissalatu vesselam:
Olduren hakkında iki şahid bul, katili sana ipiyle teslim edeyim!buyurdu Muhayyısa:
Ey Allah'ın ResUlu! Biz nereden iki şahid bulalım? Zira, onların kapıları onunde katledildidediler Aleyhissalatu vesselam:
Oyleyse elli kere kasame yemini edersinbuyurdular Muhayyısa:
Ey Allah'ın Resulu dedi, ben bilmediğim bir kimse hakkında nasıl yemin ederim?Aleyhissalatu vesselam:
Onlardan elli kasame yemini talep edersinbuyurdular Muhayyısa:
Ey Allah'ın Resulu! Onlar yahudidir, biz onlara nasıl yemin teklif ederiz?dedi bunun uzerine olenin diyetini Aleyhissalatu vesselam onlara (yahudilere) hukmetti ve yarısıyla onlara yardımda bulundu
Nesai, Kasame 4, (8, 12)
4954 Yine Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi tarikinden anlatıldığına gore, ResUlullah aleyhissalatu vesselam, Liyyetu'lBahre nam mevkiin kenarında yer alan Bahretu'rRuğa'da meskun Beni Nadr İbni Malik kabilesinden bir adamı kasame yoluyla oldur(t)du ve:
katil de maktUl de kendilerinden!buyurdu
Ebu Davud, Diyat 8, (4522)