iltasyazilim
FD Üye
çocuklarda kekemelik,kekemelik ve tedavisi
Kekemelik ailelerin anlayışı ve sabrı ile çare edilebiliyor
Erkek çocuklarında kızlara tarafından 34 kat fazla görülen kekemeliğe, genelde çocuğun yaşadığı aile içi gerilim yol açıyor
Ailelere çare önerileri
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr Rasim Somer Diler ’in yaptığı araştırmada, sinirsel bir rahatsızlık olan kekemeliğin, çocuğun yaşadığı gerilimler sonucu oluştuğu belirtildi
Araştırmada, “hitabe esnasında konuşmanın ahenkli bir şekilde ilerlemesini bozan duraklama, bazı ses ve sözcükleri yineleme veya bir heceyi uzatarak söyleme olarak tanımlanan kekemeliğin, tedavi edilmediğinde çocuklarda sosyal ortamlardan kaçınmaya yol açıp, kaygı ve endişe konusu olduğu kaydedildi
Çocuğun küçük yaşta tanık olduğu aile içi gerilimlerin ve tartışmaların yarattığı stresin beyindeki tavır merkezini etkilediği ve kekemeliğe neden olduğu kayıtlı araştırmada, kekemelik sorunu yaşayan çocukların yüzde 40 ile 60 ’ının ailelerinde de kekemeliğe rastlandığı vurgulandı
Toplumda yüzde 3 oranında görülen kekemeliğin, erkek çocuklarında kızlara göre 34 kat daha fazla görüldüğü kaydedilen araştırmada, en çok 27 yaş aralarında görülen kekemeliğin sıradan 5 yaşında başladığı kaydedilerek, 24 yaşları aralarında yaşanan kekemeliğin adi karşılandığı ve yüzde 90 ’ının kendiliğinden düzeldiği belirtildi Araştırmada, kekemeliğin 12 aydan uzun sürdüğü durumlarda, anne babaların süre kaybetmeden psikiyatra başvurması gerektiği bildirildi
Araştırmada, kekemeliğin, tutum düzenlemesi, nefes alıştırmaları, gevşeme teknikleri ve söylev terapisi ile tedavi edildiği kaydedilerek, yurt dışında hitabe terapisti yetiştiren 4 yıllık fakülteler olmasına rağmen Türkiye ’de kekemelik çoğu merkezde profesyonel olarak ele alınmadığı için, tavır terapisi verecek kişinin eğitiminin uzun uzadıya öğrenilmesi gerektiği vurgulandı
Kekemeliğin ailelerin anlayışı ve sabrı ile çare edilebileceğinin kaydedildiği araştırmada, ailelere şu önerilerde bulunuldu:
* İrkilme, tutulma, yeniden ya da uzatma şeklindeki hafif hitabe özürleri kekemelik olarak nitelendirilmemeli ve çocuğun kendisini kekeme olarak görmesi engellenerek, bu devreyi tehlikesizce atlatması sağlanmalı
* Çocuğun konuşması üstüne fazla titizlik gösterilmemeli ve konuşurken ağırbaşlı şekilde dinlenmeli Endişeden uzak olunmalı ve çocuk bir şey söylemek istediğinde aceleye ve telaşa kapılmadan, konuşmasınakarışmadan, söyleyebileceği değin süre verilmeli Çocuğun konuşması kesilmemeli ve yardım edilmemeli Çocuk konuşurken dudak hareketlerine değil, gözlerine bakılmalı
* Alay ve acı şakalar disiplin arabulucu olarak kullanılmamalı, emir verir şekilde konuşulmamalı Çocuğa içten alaka, sevgi ve şefkat gösterilerek güveni kazanılmalı İleri kekemelik halinde, çocuğun asgari şaşırdığı ve rahatça konuşabildiği durum ve şartları saptayarak, bu şart ve şartlarda konuşturulmalı
* Çocuk bitap ve heyecanlı olduğu zamanlarda ve yavaş konuştuğunda, seri konuşmaya zorlanmamalı ve çocuğun dikkatini konuşması üstüne çekip daha çok tutulmasına sebep olunmamalı Kekemelik sinirsel kökene dayadığından, çocuğun mümkün olduğu değin sinirlenmemesi, gergin bir duruma girmemesi, evdeki tartışmalardan ve gergin havadan uzakta olması sağlanmalı
cocukgelisimicom *
Kekemelik ailelerin anlayışı ve sabrı ile çare edilebiliyor
Erkek çocuklarında kızlara tarafından 34 kat fazla görülen kekemeliğe, genelde çocuğun yaşadığı aile içi gerilim yol açıyor
Ailelere çare önerileri
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr Rasim Somer Diler ’in yaptığı araştırmada, sinirsel bir rahatsızlık olan kekemeliğin, çocuğun yaşadığı gerilimler sonucu oluştuğu belirtildi
Araştırmada, “hitabe esnasında konuşmanın ahenkli bir şekilde ilerlemesini bozan duraklama, bazı ses ve sözcükleri yineleme veya bir heceyi uzatarak söyleme olarak tanımlanan kekemeliğin, tedavi edilmediğinde çocuklarda sosyal ortamlardan kaçınmaya yol açıp, kaygı ve endişe konusu olduğu kaydedildi
Çocuğun küçük yaşta tanık olduğu aile içi gerilimlerin ve tartışmaların yarattığı stresin beyindeki tavır merkezini etkilediği ve kekemeliğe neden olduğu kayıtlı araştırmada, kekemelik sorunu yaşayan çocukların yüzde 40 ile 60 ’ının ailelerinde de kekemeliğe rastlandığı vurgulandı
Toplumda yüzde 3 oranında görülen kekemeliğin, erkek çocuklarında kızlara göre 34 kat daha fazla görüldüğü kaydedilen araştırmada, en çok 27 yaş aralarında görülen kekemeliğin sıradan 5 yaşında başladığı kaydedilerek, 24 yaşları aralarında yaşanan kekemeliğin adi karşılandığı ve yüzde 90 ’ının kendiliğinden düzeldiği belirtildi Araştırmada, kekemeliğin 12 aydan uzun sürdüğü durumlarda, anne babaların süre kaybetmeden psikiyatra başvurması gerektiği bildirildi
Araştırmada, kekemeliğin, tutum düzenlemesi, nefes alıştırmaları, gevşeme teknikleri ve söylev terapisi ile tedavi edildiği kaydedilerek, yurt dışında hitabe terapisti yetiştiren 4 yıllık fakülteler olmasına rağmen Türkiye ’de kekemelik çoğu merkezde profesyonel olarak ele alınmadığı için, tavır terapisi verecek kişinin eğitiminin uzun uzadıya öğrenilmesi gerektiği vurgulandı
Kekemeliğin ailelerin anlayışı ve sabrı ile çare edilebileceğinin kaydedildiği araştırmada, ailelere şu önerilerde bulunuldu:
* İrkilme, tutulma, yeniden ya da uzatma şeklindeki hafif hitabe özürleri kekemelik olarak nitelendirilmemeli ve çocuğun kendisini kekeme olarak görmesi engellenerek, bu devreyi tehlikesizce atlatması sağlanmalı
* Çocuğun konuşması üstüne fazla titizlik gösterilmemeli ve konuşurken ağırbaşlı şekilde dinlenmeli Endişeden uzak olunmalı ve çocuk bir şey söylemek istediğinde aceleye ve telaşa kapılmadan, konuşmasınakarışmadan, söyleyebileceği değin süre verilmeli Çocuğun konuşması kesilmemeli ve yardım edilmemeli Çocuk konuşurken dudak hareketlerine değil, gözlerine bakılmalı
* Alay ve acı şakalar disiplin arabulucu olarak kullanılmamalı, emir verir şekilde konuşulmamalı Çocuğa içten alaka, sevgi ve şefkat gösterilerek güveni kazanılmalı İleri kekemelik halinde, çocuğun asgari şaşırdığı ve rahatça konuşabildiği durum ve şartları saptayarak, bu şart ve şartlarda konuşturulmalı
* Çocuk bitap ve heyecanlı olduğu zamanlarda ve yavaş konuştuğunda, seri konuşmaya zorlanmamalı ve çocuğun dikkatini konuşması üstüne çekip daha çok tutulmasına sebep olunmamalı Kekemelik sinirsel kökene dayadığından, çocuğun mümkün olduğu değin sinirlenmemesi, gergin bir duruma girmemesi, evdeki tartışmalardan ve gergin havadan uzakta olması sağlanmalı
cocukgelisimicom *