iltasyazilim
FD Üye
Sual: Kalb, yürek, gönül, nefs hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir Buna, yürek denir Yürek, hayvanlarda da bulunur Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir Görülmez Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir Buna, gönül diyoruz Ampul yürek ise, ışığı da kalbdir, buna gönül de denir
Gönül insanlarda bulunur, hayvanlarda bulunmaz Bedendeki bütün aza, kalbin emrindedir His uzuvlarımızın duydukları bütün bilgiler kalbde toplanır İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak, kalbindedir İtikad eden, yani iman eden, kâfir olan, kalbdir Kalbi temiz olan, dine uyar Kalbi kötü olan dinden kaçar Güzel, iyi ahlakın ve kötü huyların yeri kalbdir Allahü teâlâ dinlerini peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi Kalbi temiz olan, herkese iyilik eder Dünyada rahat, huzur içinde yaşarlar Ahirette de, ebedi, sonsuz saadete kavuşurlar
Yürekli cesur demek iken, kalbi var veya kalbli demek yüreği hasta demektir Yüreksiz, cesaretsiz, korkak demek iken, kalbsiz, merhametsiz demektir Gönül kalb demek ise de, gönülsüz demek, kalbsiz demek değildir Gönülsüz isteksiz demektir Türkçe’den başka dile tercüme yapılırken, kalb eşittir yürek diye tercüme edilirse tuhaflıklar olur İşte Arapça’dan veya başka dillerden Türkçe’ye tercüme yapılınca bu incelikler bilinmezse gariplikler ortaya çıkar
Gönül bir de nefs anlamında kullanılır Nefs kelimesi, yirmiyi aşkın anlamda kullanılmaktadır Ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik, irade gibi Fakat daha çok iki anlamı vardır:
Birincisi, bir şeyin özü, kendisi, kişi Mesela, Kur'anı kerimde, (Her nefs, ölümü tadıcıdır) buyuruluyor
İkincisi, dine uymayan isteklerin kaynağı olarak kullanılır Buna nefsi emmare de denir Bu nefs, Allah’ın düşmanıdır Mesela hadisi kudside (Nefsine düşmanlık et, çünkü o benim düşmanımdır) buyurulmuştur
Sual: Nefsimizin mahiyeti nedir?
CEVAP
Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs Bunların hiçbiri görülmez Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesi ile anlıyoruz Akıl ve nefs dimağımızda, kalb, yüreğimizdedir Bunlar, madde değildir, yer kaplamazlar Buralarda bulunmaları, elektriğin ampulde bulunması gibidir Peygamberler ve veliler hariç, herkesin nefsi, çok kötüdür Bu kötü nefse, (nefsi emmare) denir ki, kötülüklere sürükleyen nefs demektir
İnsanın en büyük düşmanı nefsidir Daha sonra kötü arkadaş ve şeytan gelir Kötü arkadaş ve şeytan de nefse tesir ederek insana zarar vermeye çalışırlar Onun için nefsin, emmarelikten temizlenmesi gerekir Çünkü nefs, kâfirdir, daima Allahü teâlâya isyan etmek ister
Şeytan, verdiği vesveseye insanın uymadığını görünce, bundan vazgeçer, başka bir vesvese verir Âlimler, şeytanı köpeğe benzetmiştir Köpek kovalanınca kaçar ise de, başka taraftan yine gelir Nefsi emmare ise kaplan gibidir, saldırması ancak öldürmekle biter Nefsimiz de ölünceye kadar yakamızı bırakmaz Bunun için nefsi tanımak ve zararlarından korunmak gerekir
İmamı Maverdi hazretleri buyuruyor ki:
(Nefsin terbiyesi zaruridir Hadisi şerifte, (İnsanın en kuvvetli düşmanı nefsidir, sonra çoluk çocuğu gelir) buyuruldu Kur'anı kerimde de mealen, (Nefsi emmare, elbette günahları, kötülükleri emreder) buyuruluyor (Yusuf 53)
Nefsini terbiye edemeyen, ona uyan acizdir, ahmaktır Hadisi şeriflerde, (Asıl kahraman, nefsini yenendir), (Aklın alameti, nefse galip ve hakim olmak ve öldükten sonra gerekenleri olanları hazırlamaktır Ahmaklık alameti nefse uyup, Allah’tan af ve merhamet beklemektir) buyuruldu Hz Aişe, (İnsan Rabbini ne zaman tanır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsini tanıdığı zaman) buyurmuştur (Edebüddünya)
Nefsi emmare ile cihad, iki yolla olur:
1 Riyazet,
2 Mücahede
Riyazet, nefsin arzularını yapmamak demektir Nefs ahmak olduğu için her istediği kendi zararınadır Nefs daima haramları ister Mücahede ise, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır Nefsimiz, iyilik ve ibadet etmemizi istemez Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet etmekten daha güç gelir Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır
Nefs, dünya zevklerine, lezzetlerine düşkündür Bunların iyi, fena, faydalı, zararlı olduklarını düşünmez Arzuları, dinimizin emirlerine uygun olmaz Dinimizin yasak ettiği şeyleri yapmak, nefsi kuvvetlendirir Daha beterini yaptırmak ister Fena, zararlı şeyleri, iyi gösterip, kalbi aldatır Kalbe bunları yaptırarak, zevklerine kavuşmak için çalışır Kalbin nefse aldanmaması için, kalbi kuvvetlendirmek ve nefsi zayıflatmak gerekir
Aklı kuvvetlendirmek, İslam bilgilerini okuyup, öğrenmekle olduğu gibi, kalbin kuvvetlenmesi, yani temizlenmesi de, dinimize uymakla olur Dinimize uymak için, ihlas gerekir İhlas, işleri, ibadetleri, Allahü teâlâ emrettiği için yapmaktın Kalbin zikretmesi ile, yani Allah ismini çok söylemesi ile ihlas hasıl olur
Dinimize uymak, kalbi kuvvetlendirdiği gibi, nefsi zayıflatır Bu sebeple nefs, kalbin dinimize uymasını istemez Dinsiz, imansız olmasını ister Aklına uymayıp, nefsine uyan, bunun için dinsiz olmaktadır Allahü teâlânın, kullarının ibadetlerine ihtiyacı olmadığı için, kulların işleyeceği günahlar da Ona zarar vermez Nefslerini terbiye etmeleri, nefsle cihad etmeleri ve böylece Cennete girmeleri için kullarına bunları emrediyor:
(Cenabı Haktan korkup, nefsini kötü arzulardan uzaklaştıranların varacakları yer, muhakkak Cennettir) Naziat 40, 41
Dine uyan, arzusuna kavuşur Kur'anı kerimde mealen, (Nefsine uyanlardan, doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz) buyuruldu (Ankebut 69 Tefsiri Azizi)
İmamı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
İnsanda kötü vasıfları toplayan nefsle cihad etmek, onu kırmak gerekir Hadisi şerifte, (Senin en büyük düşmanın, seni çepeçevre kuşatan nefsindir) buyuruldu Peygamber efendimiz bir savaştan dönünce de, (Küçük cihaddan büyük cihada döndük) buyurdu Eshabı kiram, (Ya Resulallah büyük cihad nedir?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsle cihaddır) buyurdu (Deylemi)
Nefsi her zaman aşağılamak gerekir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden de dinini aşağılamış olur) Ebu Nuaym
CEVAP
Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir Buna, yürek denir Yürek, hayvanlarda da bulunur Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir Görülmez Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir Buna, gönül diyoruz Ampul yürek ise, ışığı da kalbdir, buna gönül de denir
Gönül insanlarda bulunur, hayvanlarda bulunmaz Bedendeki bütün aza, kalbin emrindedir His uzuvlarımızın duydukları bütün bilgiler kalbde toplanır İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak, kalbindedir İtikad eden, yani iman eden, kâfir olan, kalbdir Kalbi temiz olan, dine uyar Kalbi kötü olan dinden kaçar Güzel, iyi ahlakın ve kötü huyların yeri kalbdir Allahü teâlâ dinlerini peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi Kalbi temiz olan, herkese iyilik eder Dünyada rahat, huzur içinde yaşarlar Ahirette de, ebedi, sonsuz saadete kavuşurlar
Yürekli cesur demek iken, kalbi var veya kalbli demek yüreği hasta demektir Yüreksiz, cesaretsiz, korkak demek iken, kalbsiz, merhametsiz demektir Gönül kalb demek ise de, gönülsüz demek, kalbsiz demek değildir Gönülsüz isteksiz demektir Türkçe’den başka dile tercüme yapılırken, kalb eşittir yürek diye tercüme edilirse tuhaflıklar olur İşte Arapça’dan veya başka dillerden Türkçe’ye tercüme yapılınca bu incelikler bilinmezse gariplikler ortaya çıkar
Gönül bir de nefs anlamında kullanılır Nefs kelimesi, yirmiyi aşkın anlamda kullanılmaktadır Ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik, irade gibi Fakat daha çok iki anlamı vardır:
Birincisi, bir şeyin özü, kendisi, kişi Mesela, Kur'anı kerimde, (Her nefs, ölümü tadıcıdır) buyuruluyor
İkincisi, dine uymayan isteklerin kaynağı olarak kullanılır Buna nefsi emmare de denir Bu nefs, Allah’ın düşmanıdır Mesela hadisi kudside (Nefsine düşmanlık et, çünkü o benim düşmanımdır) buyurulmuştur
Sual: Nefsimizin mahiyeti nedir?
CEVAP
Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs Bunların hiçbiri görülmez Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesi ile anlıyoruz Akıl ve nefs dimağımızda, kalb, yüreğimizdedir Bunlar, madde değildir, yer kaplamazlar Buralarda bulunmaları, elektriğin ampulde bulunması gibidir Peygamberler ve veliler hariç, herkesin nefsi, çok kötüdür Bu kötü nefse, (nefsi emmare) denir ki, kötülüklere sürükleyen nefs demektir
İnsanın en büyük düşmanı nefsidir Daha sonra kötü arkadaş ve şeytan gelir Kötü arkadaş ve şeytan de nefse tesir ederek insana zarar vermeye çalışırlar Onun için nefsin, emmarelikten temizlenmesi gerekir Çünkü nefs, kâfirdir, daima Allahü teâlâya isyan etmek ister
Şeytan, verdiği vesveseye insanın uymadığını görünce, bundan vazgeçer, başka bir vesvese verir Âlimler, şeytanı köpeğe benzetmiştir Köpek kovalanınca kaçar ise de, başka taraftan yine gelir Nefsi emmare ise kaplan gibidir, saldırması ancak öldürmekle biter Nefsimiz de ölünceye kadar yakamızı bırakmaz Bunun için nefsi tanımak ve zararlarından korunmak gerekir
İmamı Maverdi hazretleri buyuruyor ki:
(Nefsin terbiyesi zaruridir Hadisi şerifte, (İnsanın en kuvvetli düşmanı nefsidir, sonra çoluk çocuğu gelir) buyuruldu Kur'anı kerimde de mealen, (Nefsi emmare, elbette günahları, kötülükleri emreder) buyuruluyor (Yusuf 53)
Nefsini terbiye edemeyen, ona uyan acizdir, ahmaktır Hadisi şeriflerde, (Asıl kahraman, nefsini yenendir), (Aklın alameti, nefse galip ve hakim olmak ve öldükten sonra gerekenleri olanları hazırlamaktır Ahmaklık alameti nefse uyup, Allah’tan af ve merhamet beklemektir) buyuruldu Hz Aişe, (İnsan Rabbini ne zaman tanır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsini tanıdığı zaman) buyurmuştur (Edebüddünya)
Nefsi emmare ile cihad, iki yolla olur:
1 Riyazet,
2 Mücahede
Riyazet, nefsin arzularını yapmamak demektir Nefs ahmak olduğu için her istediği kendi zararınadır Nefs daima haramları ister Mücahede ise, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır Nefsimiz, iyilik ve ibadet etmemizi istemez Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet etmekten daha güç gelir Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır
Nefs, dünya zevklerine, lezzetlerine düşkündür Bunların iyi, fena, faydalı, zararlı olduklarını düşünmez Arzuları, dinimizin emirlerine uygun olmaz Dinimizin yasak ettiği şeyleri yapmak, nefsi kuvvetlendirir Daha beterini yaptırmak ister Fena, zararlı şeyleri, iyi gösterip, kalbi aldatır Kalbe bunları yaptırarak, zevklerine kavuşmak için çalışır Kalbin nefse aldanmaması için, kalbi kuvvetlendirmek ve nefsi zayıflatmak gerekir
Aklı kuvvetlendirmek, İslam bilgilerini okuyup, öğrenmekle olduğu gibi, kalbin kuvvetlenmesi, yani temizlenmesi de, dinimize uymakla olur Dinimize uymak için, ihlas gerekir İhlas, işleri, ibadetleri, Allahü teâlâ emrettiği için yapmaktın Kalbin zikretmesi ile, yani Allah ismini çok söylemesi ile ihlas hasıl olur
Dinimize uymak, kalbi kuvvetlendirdiği gibi, nefsi zayıflatır Bu sebeple nefs, kalbin dinimize uymasını istemez Dinsiz, imansız olmasını ister Aklına uymayıp, nefsine uyan, bunun için dinsiz olmaktadır Allahü teâlânın, kullarının ibadetlerine ihtiyacı olmadığı için, kulların işleyeceği günahlar da Ona zarar vermez Nefslerini terbiye etmeleri, nefsle cihad etmeleri ve böylece Cennete girmeleri için kullarına bunları emrediyor:
(Cenabı Haktan korkup, nefsini kötü arzulardan uzaklaştıranların varacakları yer, muhakkak Cennettir) Naziat 40, 41
Dine uyan, arzusuna kavuşur Kur'anı kerimde mealen, (Nefsine uyanlardan, doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz) buyuruldu (Ankebut 69 Tefsiri Azizi)
İmamı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
İnsanda kötü vasıfları toplayan nefsle cihad etmek, onu kırmak gerekir Hadisi şerifte, (Senin en büyük düşmanın, seni çepeçevre kuşatan nefsindir) buyuruldu Peygamber efendimiz bir savaştan dönünce de, (Küçük cihaddan büyük cihada döndük) buyurdu Eshabı kiram, (Ya Resulallah büyük cihad nedir?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsle cihaddır) buyurdu (Deylemi)
Nefsi her zaman aşağılamak gerekir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden de dinini aşağılamış olur) Ebu Nuaym