Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
ORUÇLUYUM LAKIN SUSAMIYORUMMM…
Ramazanı bu hafta itibariyle karşıladık. Ramazan ayının, topluluğumuzda değerli bir noktası bulunuyor. Son yıllarda ramazan ayı, yaz mevsimine denk geldiği için oruç tutan tüm bireyleri zorlamakta. Bilhassa günlerin uzun olduğu, hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği, beslenme sisteminin külliyen değiştiği bu devirde vücudumuzla hususî olarak ilgilenmeliyiz.
Ramazan ayında tahminen de hepimizin en çok zorlayan durum susuzluk…Peki susuzluğumuzla nasıl baş edeceğiz? Sizlerle bu mevzuda birkaç tüyo paylaşmak istiyorum…
-Kesinlikle sahura kalkmalıyız; yatmadan evvel bir şeyler atıştırıp 2 bardak su içerek yatmak vücudumuzu zorlayacak bir durumdur, bu durumdan kaçınmalıyız.
-İftardan sahura 2-2,5 L su tüketmeliyiz, ama bu suyu iftarda ve sahurda biranda değil de aralıklarla tüketmeliyiz. Aksi halde bu su tüketimi sindirim enzimlerimizin çalışmasını yavaşlatarak sindirim güçlüğü yaşamamıza yol açabilir.
-Su içmeyi sevmeyen bireyler bir sürahi suya 3 ince limon dilimi, nane yaprakları biraz da buz ekleyerek kendi lezzetli, aromalı hususî sularını keyifle tüketebilirler.
-Sahurda kahve ve asitli içecekler tercih edilmemeli, onun mahalline mideyi rahatlatacak gaz şikayetlerini de önleyecek rezene, melisa ve papatya üzere bitki çayları, taze meyve-sebze suları, ayran ve şekersiz kompostolar, susuzluğu ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.
-İnsan vücudu, besin almadan haftalarca hayatını devam ettirebilmesine karşın, su olmadan lakin birkaç gün yaşayabilir. Şiddetli susuzluk durumunda (%10’luk kayıplarda), bilinç kaybı meydana gelir. Fizikî performansta ve konsantrasyonda azalma, vücut ısısının artması, uyku hali, yorgunluk ve halsizlik gelişir.
-Ağır işlerde çalışan bireyler, günlük aktivitesi çokça olan bireyler, likit kayıpları çokça olduğundan kesinlikle yerinde likit tüketmelidirler. Tansiyonla ilgili badiresi bulunmayan bireylerde iftar sonrası 1-2 adet limon dilimi eklenmiş maden suyu içmek, gün içinde ter ile birlikte kaybedilen minerali noktasına koymakta yararlı olacaktır.
-Sahura kalkıldığında midede gaz yapmayacak, mideyi çabuk terk etmeyecek, kan şekerinde ani değişikliklere yol açmayacak, su ve lif içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Tam tahıllı ekmek, tahıllı çorbalar, zeytinyağlı zerzevat yemekleri, taze meyveler,az tuzlu beyaz peynir, az tuzlu zeytin, haşlanmış yumurta, domates, salatalık ve mevsim yeşillikleri üzere su nispeti yüksek sebzeler ülkü seçimleridir.
-Sahurda baharatlı ve tuzlu besinler tüketilmesi sonraki gün bizi ağır susuzluk hissiyle karşı zıdda bırakabilir. Salça, turşu, hazır et eserleri, tuzlu zeytin ve peynir, salamuralar ve kullandığımız birtakım soslar ziyade tuz içerdiklerinden sahurda uzak durulmalıdır.
-Tuz üzere şeker de susuzluğumuzu arttırabilen bir besin çeşididir. Oruç öncesinde ve sonrasında uzun açlık sonucu kan şekerimizdeki değişiklikler sebebiyle tatlı isteğiyle karşı zıdda kalabiliriz. Bu isteğimizi 1 su bardağı süte yahut 1 porsiyon meyve üzerine ekleyeceğimiz silme 1 çay kaşığı tarçınla, yahut şekersiz karanfilli bir kase kayısı komposto ile kolaylıkla bastırabiliriz.
-Tekrar kızartmalar, kavurmalar susuzluk hissini arttırmaktadır. Fırınlama haşlama üzere daha hafif ve sağlıklı pişirme usulleri tercih edilmelidir.
Susuzluğa karşı sağlıklı bir birey için hazırlanabilecek birkaç sahur menü örneğini sizlerle paylaşmak isterim…
·2 dilim ekmek, 1 dilim az tuzlu beyaz peynir, 1 adet haşlanmış yumurta, 3-4 adet tuzsuz zeytin yahut ceviz, sınırsız domates, salatalık, 1 porsiyon meyve(2 üçgen dilim karpuz âlâ bir seçimJ)
·2 dilim beyaz peynir ve maydanoz ile hazırlanmış iç ile yarım yufkadan yapılmış az yağlı börek, şekersiz komposto, sınırsız domates salatalık
·1 yumurta ile yapılmış bol domatesli biberli menemen, 1 dilim az tuzlu beyaz peynir,2 dilim tam buğday ekmeği , 3-4 adet tuzsuz zeytin yahut ceviz, 1 porsiyon meyve
·Bol harçlı olmayan 1 kase çorba, 1 dilim ekmek, 1 tabak az yağlı zerzevat yemeği, 1 kase cacık, 2 adet kayısı
Ramazanı bu hafta itibariyle karşıladık. Ramazan ayının, topluluğumuzda değerli bir noktası bulunuyor. Son yıllarda ramazan ayı, yaz mevsimine denk geldiği için oruç tutan tüm bireyleri zorlamakta. Bilhassa günlerin uzun olduğu, hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği, beslenme sisteminin külliyen değiştiği bu devirde vücudumuzla hususî olarak ilgilenmeliyiz.
Ramazan ayında tahminen de hepimizin en çok zorlayan durum susuzluk…Peki susuzluğumuzla nasıl baş edeceğiz? Sizlerle bu mevzuda birkaç tüyo paylaşmak istiyorum…
-Kesinlikle sahura kalkmalıyız; yatmadan evvel bir şeyler atıştırıp 2 bardak su içerek yatmak vücudumuzu zorlayacak bir durumdur, bu durumdan kaçınmalıyız.
-İftardan sahura 2-2,5 L su tüketmeliyiz, ama bu suyu iftarda ve sahurda biranda değil de aralıklarla tüketmeliyiz. Aksi halde bu su tüketimi sindirim enzimlerimizin çalışmasını yavaşlatarak sindirim güçlüğü yaşamamıza yol açabilir.
-Su içmeyi sevmeyen bireyler bir sürahi suya 3 ince limon dilimi, nane yaprakları biraz da buz ekleyerek kendi lezzetli, aromalı hususî sularını keyifle tüketebilirler.
-Sahurda kahve ve asitli içecekler tercih edilmemeli, onun mahalline mideyi rahatlatacak gaz şikayetlerini de önleyecek rezene, melisa ve papatya üzere bitki çayları, taze meyve-sebze suları, ayran ve şekersiz kompostolar, susuzluğu ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.
-İnsan vücudu, besin almadan haftalarca hayatını devam ettirebilmesine karşın, su olmadan lakin birkaç gün yaşayabilir. Şiddetli susuzluk durumunda (%10’luk kayıplarda), bilinç kaybı meydana gelir. Fizikî performansta ve konsantrasyonda azalma, vücut ısısının artması, uyku hali, yorgunluk ve halsizlik gelişir.
-Ağır işlerde çalışan bireyler, günlük aktivitesi çokça olan bireyler, likit kayıpları çokça olduğundan kesinlikle yerinde likit tüketmelidirler. Tansiyonla ilgili badiresi bulunmayan bireylerde iftar sonrası 1-2 adet limon dilimi eklenmiş maden suyu içmek, gün içinde ter ile birlikte kaybedilen minerali noktasına koymakta yararlı olacaktır.
-Sahura kalkıldığında midede gaz yapmayacak, mideyi çabuk terk etmeyecek, kan şekerinde ani değişikliklere yol açmayacak, su ve lif içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Tam tahıllı ekmek, tahıllı çorbalar, zeytinyağlı zerzevat yemekleri, taze meyveler,az tuzlu beyaz peynir, az tuzlu zeytin, haşlanmış yumurta, domates, salatalık ve mevsim yeşillikleri üzere su nispeti yüksek sebzeler ülkü seçimleridir.
-Sahurda baharatlı ve tuzlu besinler tüketilmesi sonraki gün bizi ağır susuzluk hissiyle karşı zıdda bırakabilir. Salça, turşu, hazır et eserleri, tuzlu zeytin ve peynir, salamuralar ve kullandığımız birtakım soslar ziyade tuz içerdiklerinden sahurda uzak durulmalıdır.
-Tuz üzere şeker de susuzluğumuzu arttırabilen bir besin çeşididir. Oruç öncesinde ve sonrasında uzun açlık sonucu kan şekerimizdeki değişiklikler sebebiyle tatlı isteğiyle karşı zıdda kalabiliriz. Bu isteğimizi 1 su bardağı süte yahut 1 porsiyon meyve üzerine ekleyeceğimiz silme 1 çay kaşığı tarçınla, yahut şekersiz karanfilli bir kase kayısı komposto ile kolaylıkla bastırabiliriz.
-Tekrar kızartmalar, kavurmalar susuzluk hissini arttırmaktadır. Fırınlama haşlama üzere daha hafif ve sağlıklı pişirme usulleri tercih edilmelidir.
Susuzluğa karşı sağlıklı bir birey için hazırlanabilecek birkaç sahur menü örneğini sizlerle paylaşmak isterim…
·2 dilim ekmek, 1 dilim az tuzlu beyaz peynir, 1 adet haşlanmış yumurta, 3-4 adet tuzsuz zeytin yahut ceviz, sınırsız domates, salatalık, 1 porsiyon meyve(2 üçgen dilim karpuz âlâ bir seçimJ)
·2 dilim beyaz peynir ve maydanoz ile hazırlanmış iç ile yarım yufkadan yapılmış az yağlı börek, şekersiz komposto, sınırsız domates salatalık
·1 yumurta ile yapılmış bol domatesli biberli menemen, 1 dilim az tuzlu beyaz peynir,2 dilim tam buğday ekmeği , 3-4 adet tuzsuz zeytin yahut ceviz, 1 porsiyon meyve
·Bol harçlı olmayan 1 kase çorba, 1 dilim ekmek, 1 tabak az yağlı zerzevat yemeği, 1 kase cacık, 2 adet kayısı
