Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Pul, Çul ve Yoksul

Pul, Çul ve Yoksul
0
82

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Pul, Çul ve Yoksul Günün yorgunluğunu atmak için, her zamanki gibi olduğu yere serilmişti çul Bütün gün, kâh o elde, kâh bu elde dolaşmış, kendisine tip olacakların gözlerinde görücüye çıkmış, ne var ancak; kimselerce beğenilmemişti Bundan Başka her bakan, burun kıvırıp geçiyordu nedense Ayrıca de yüzüne aleyhinde, ne de sert ve barbar bir kumaş olduğunu söyleyip, elleriyle bir kenara itiyorlardı Önceleri, kumaş topları aralarında bambaşka bir havası, özel bir yeri olmasına karşın, işte, derhal satılmayan kumaşlar aralarında yerini almış, birazcık mahzun, birazcık küskün bir çul olarak, serildiği yerde kalakalmıştı Kendi kendine söylendi: Tabi…dedi Neden beğensinler ama Yanım yörem ipek, işlemeli kumaşlarla doluyken, benim gibi kaba ve sert bir çulu kim ne yapsın? İyi de, madem almayacaklar, niçin yorarlar beni!? Benzeri fazla mu meraklıyım, kıymetimi bilmeyenlerin bedenine elbise olmaya! Aman! Bu millete yüz beğendirmek, deveye hendek atlatmaktan zor zaten! Onlar, içten sürükleyici neyin kadrini bildiler ki, benimkini bilsinler İnsan değiller mi işte! Yokluğumda, bulunmaz Hint kumaşı olup kıymete binerim de, ellerine geçince, bin tane hata buldukları bir çirkine dönerim Unuturlar dar günlerinde bana sarılıp uyuduklarını, yüzüme yabancıymışım gibi bakarlar Hele de bolluğa düşmeyiversinler, dünyayı kendilerinin yarattığına bile inanır, şaşırırlar! Olağandışı insanoğlu! Zîra darlığa düştüklerinde de, şikâyetlenmeden duramazlar Felek beni, kadrimi bilmeyen nice insanın elinde her gün oyuncak etse de, hiç değilse nankörlükten yana dilim lâl, alnım aktır Bunca söylediklerim de şikâyet yok, ama, olanı anlatmaktır Allâh'tan, dayanıklıyım da, buruşup sökülmüyorum Nârin ipekliler gibi, sararıp süzülmüyorum Şükretmeliyim, fakat o insanlardan biri değil, bir top çulum Çulum şükür! Çok şükür! Çulum! Uzunca bir günün arkasında, tek yorulan çul değildi elbet Pul da bitkin ve bitkin düşmüş, ordan oraya, başını vura vura gidip gelmekten, mahvolmuştu Bundan Başka, birisi elinden düşürmüştü de, dönüp bakmamıştı bile yüzüne Bırakıp gitmişti onu, ahşap yer döşemesinin, tenha bir köşesine Durduğu yerden, çulun sitemini dinlemiş, ister istemez adalet vermişti ona Az Daha aynı kaderi paylaştıklarını düşünerek, hatta, yakın hissetmişti kendini çula O Kadar dermanı yoktu ama, sırf dertleşmek namına, kuvvetsiz sesiyle yöneldi, tezgâh üstündeki arkadaşına: Hey, çul! Söylediklerini duydum Ve düşündüm de, dilersen tasa ortağın olabilirim Öyle bambaşka sayılmaz hâllerimiz Sen çul, ben pul, eğer dilersen, gönül gönüle verir, fırsat buldukça söyleşiriz Bilir misin, ben de bir vefâ bulamadım, her gün dolaşıp durduğum ellerden Ayrıca sevdiler, bağırlarına bastılar, bana sahip olmak için, en samimi olarak dostlarıyla kavgaya tutuştular, hem de benden daha değerlisini bulunca, beni atıp, ona koştular Bu insanları bilmek çok baskı doğrusu Yaşımı başımı aldım, tüm ömrüm boyunca, ceplerinde ve ellerinde dolandım da, bir şeycik anlamadım, insanların huyundan Sana katılıyorum çul! Ve işte, ben de şükrediyorum, şükür fakat; onlardan biri değil de, pulum! Pul! Bu sözleri duyan çul: Şaşma!dedi Bir puldan birincil kere işitiyorum böyle sözleri Ancak ben, siz pulların defalarca neşelendirici ve tebessüm eden olduklarını sanırdım Çünkü siz kirli bile olsanız, halk müziği sizi ellerinden düşürmez, kapışırlar Paraya pula bir diğer muhabbet duyar bu ilginç huylu halk Bir pul ile arkadaş olacağıma, rüyamda görsem inanmazdım Ama zaten, bir rüyadan diğer ne ki şu yaşam Her ânı bir başka sürprize gebe bir rüyadan diğer ne? Olur pul! Neden olmasın fakat, kuşkusuz olur! Eski bir çul, değersiz bir pulla arkadaş olur! Ve elbet, bizi birleştiren felek, bizim için bir hayır hazırlamış olurİkisinin sesi de sitem ve keder doluydu Benzer dertten muzdarip iki varlık olarak, ister istemez yakınlık ve ilgi duydular birbirlerine, anlaştılar Pul sevindi Çul da Ve günler, aylar her tarafında, onların sohbetini dinledi duvarlar, yerler ara sıra şikâyet etmeye kalktıysa da burnu havada ipekliler, doğru içe imrendiler onların dostluğuna Kimselerin beğenmediği çul, pulun dostluğuyla gençleşmiş gibiydi Görünüşü benzer olsa, hatta gün geçtikçe daha da kirlense de, içi neşe dolmuştu Artık, burun kıvıranlar umurunda değildi çulun Zira, akşam olsa da söyleşsek, diyerek, onu köşesinde sabırla bekleyen biri vardı Kimselerin gözünde pul etmese de çul, pulun gözünde, işte, en değerli arkadaştı Bir gün çulu alıp, kapının dışına koydular Çünkü bundan böyle, kimsenin onu para vererek almayacağına inandılar Bir temizlik başlamıştı dükkanda ve çul, değersiz bir çöp sayılarak, kapı dışarı edilmişti Rafları ve tezgâhı temizledikten sonradan yerler de süpürülünce, bir darbe ile, pul da dışında buldu kendini Nicedir aynı yerde durmaktan sıkılmıştı fakat, böyle tozlara karışarak süpürüleceğini de aklına getirmemişti Nasıl da zoruna gitti, nasıl da incindi Dili olsaydı, neler neler söyleyecekti lakin, birbirini bile anlamayan şu insanlara, o nasıl ve hangi dilden konuşsa kâr ederdi? Bir hareketle doğruldu, üzerindeki tozu temizledi ve başını kaldırdı Karşıda, kendisini seyretmekte olan arkadaşı çulu görür görmez, bütün kederinin dağıldığını hissetti ve baş döndürücü bir edâ ile: Çağrıda Bulunmakdedi Seni de, dışarı attılar!Evet yadedi çul Beni de attılar İşte, yeniden beraberiz Üstelik bundan böyle, istediğimiz yere gidebilirizÖnce her ikisi de güldü birbirinin hâline, sonradan, haricen bir çok zorlukla karşılaşacaklarını düşünerek durgunlaştılar Lakin, Allâh büyüktürdediler, elbet bize destek edecektir Uzunca bir vakit yürüdükten sonradan yoruldular Oturup dinlenebilecekleri bir yer aradılar Tam o sırada, bir duvar kenarının, kendileri için yerinde olduğuna karar vererek, o tarafa içten yöneldiler Fakat, yaklaştıkça anladılar fakat, orası, daha önce gelmiş olan birinin mekânıdır Ve orada yalnız olamayacaklar gerçi kararlarından vazgeçmeyip, yaslandılar duvara Eksik daha sonra, orayı kendilerinden önce mekân tutmuş olan adam, çıkageldi Onları görür görmez, korkuyla geri çekildi Pul ve çul, bu harekete bir manâ veremeden, adam, son derece sıkıntılı ve korkak bir yüz ifadesiyle: Gidindedi, Lütfen, diğer bir yer bulun kendinize! Yanıma yaklaşmayın!Pul ve çul, şaşkınlıkla önce birbirlerine, sonra da adama baktılar Adam, onları yanında istemese de, kırmak de istemiyor olmalıydı ki, yalvarırcasına bir ses tonuyla tekrar konuşmaya başladı: Ne olur gidin, uzaktan durun benden Bu sözlerin gerisinde, hiç beklenmedik bir şekilde ağlamaya da başlayınca adam, varın, pul ile çulun şaşkınlığını siz varsayım edin Bir vakit, öylece durup seyrettiler bu garip huylu insanı Ömürlerinde birincil kere böyle birine rastlıyorlardı Bu güne kadar karşılaştıkları tüm ırk, bir pul ya da çul gördüklerinde elleriyle uzanır, dokunur, bakar, en basit yoldan sahiplenmeye çalışırlardı Daha önce hiç, kendilerinden korkan ve birini tanımamışlardı Acabadedi çul Çok pis görünüyoruz da, onun için mi bizi yanında yaklaştırmıyor? Sahi, başka bir şey para değin pis olsaydı, fellik fellik kaçardı insanoğlu lakin, hayır, bu güne değin, benekli diye puldan caymamışlardı Dahası en bakımlı köşelerde, en kıymetli hazineymişçesine saklamışlardıEee peki, bu adam niçin diğerleri gibi davranmıyor da, reddediyordu onları? Hadi ben kirliyimdedi çul Lakin bari pulu kabul etse Benekli de olsa, o puldur nihayetinde İşe yararPul ile çulun tuhaf ve soru yüklü bakışları karşı bir yorumlama yapma ihtiyacı hissetmiş olacak oysa, konuşmaya başladı adam: Niyetim sizi canını yakmak yok Zira gerçekten, size karşısında bir kızgınlığım değil Lakin açıkçası ya, size muhabbet duyuyor da değilim Ey pul! Seni ömrüm baştan başa hiç sevemedim Fakat ömrümün her anında, sana gereksinim duydum Çünkü halk tüm alışverişlerinde seni kullanırlar ve sen olmayınca, ekmek bile vermezler Bir elbiseye gereklilik duysam, sen lâzım oldun Birazcık susuz olsam, karşılığında seni almadan, kimseler su devretmek istemedi Hatta böylece hayatın bir parçasıydın oysa, çarşıda hacet gidermem gerekse, yine seni sordular Her adımda, ister istemez elimi cebime attım Cebim manâsız olduğu zamanlarda duyduğum huzurun tadı bambaşka olmakla birlikte, böyle zamanlarda, ihtiyaçlarımı gideremiyor olmanın sıkıntısını da yaşadımPul, hiç beklemediği bu sözlerle şaşkınlığı artarak sordu: Sen kimsin?Ben yoksulumdedi adam Allâh, beni birçok öbür kabiliyetlerle yarattı Bu kabiliyetleri, ihtiyaçlarımı karşılayabilmek namına, üçbeş pul galip gelmek için kullandım Hiçbir vakit, başkalarına fakir olmadan yaşadım bir dönem Fakat sonradan, mahsus ve isteyerek yoksulluğu seçtimÇul, suskunluğunu sürdüremedi daha pozitif: Kasten ve isteyerek mi?!dedi Neden oysa?Fakir cevap verdi: İnsanlarda şunu gördüm: Onlar, emeğin karşılığını belirlemek hususunda cimri ve isteksizdirler Bir De bu hâl onlarda, cepleri doldukça artar Paradan ötürü müthiş bir benliğe kapılır, insanların yalnızca bedenlerini yok, fikirlerini ve duygularını da satın almaya kalkışırlar Benzeri, verdikleri pul onları, çalıştırdıkları kişiler üstünde her hakka sahip kılıyormuşçasına bilmiş kesilir ve onların, işçileri yok, kulları olduğunu sanırlarPul, hayretle dinliyordu Fakir, pulun gözlerine bakarak devam etti sözlerine: Çoğu zaman, hak ettiğimi vermediklerini düşündüğüm için, isteksizlik duysam da, ihtiyacım olduğundan, gerçi çalıştım O Kadar bir an geldi ki, senden ve seninle yapılan işlerden midem bulanır oldu Çünkü işin içine senin yalnızca ismin bile karıştığında, insanların bakışlarında bir şüphe, bir samimiyetsizlik ve hırs sezdim Ahali vermeyi yok, almayı severler Saptamak zorlarına, almak hoşlarına gider Ahlâkı Allâh'ın ve Rasûlünün ahlâkıyla yoğrulmuş olanlar hariç, defalarca almaktan hoşgörü eder ve dünyalık kârlarıyla mutlu olurlarYa sen!dedi pul Senin durumun nasıldır?Ben, nefsi, dalgalı bir deniz gibi medcezirler yaşayan biri olduğum için, kâh kolaylık duyarım vermekten, kâh huzursuzluk Zira Allâh rızası için yapıyorum dediğim işlerde bile, nefsim araya girer ve şöyle der: Niye para almıyorsun? Kendisi için yorulduğun insanların durumu, seninkinden mükemmel Fakat senin ihtiyacın var Bundan Başka bak, Allâh rızası için yola çıkıyorsun ama, diğer karşılıklar ummaktan âzad olmuş değilsin, hediyeler bekliyorsun Bu zihin beynini kemirir ve daha ne için yorulduğunu bile bilemezken, niçin insanlara, Allah rızası için yapıyorum, deyip de yalancı oluyorsun Sen, yaptığının karşılığında para istemediğini söylüyorsun fakat, eğer verseler, ola ki de hiç paldır küldür kabul edeceksin Çünkü para sana lâzım!Daha Sonra rûhum geçiyor sahneye ve diyor ki: Sabret Nefsinin vesvesesine kapılma Zira o, seni yanıltmayı öyle sever Hazreti Osman'ın alış verişini hatırla Karşılık verenlerin en cömerti Allâh'tır, unuttun mu? İnsanlardan alacağın ufak karşılıkla yetinme de, Allâh'ın vereceği ücreti bekle Fiilen sen, Allâh'tan bir ödenti beklemekle bile, ihlâsa leke sürmüş olursun Senin için en büyük arzu Allâh'ın kendisi iken, O'nun vereceği başka karşılıklar için kafa yorman, sana ayıp olarak yetmez mi? Dinle! Rahat, O'ndan gayrı her düşünceden arınmaktadırPul gözlerini dört açmış, daha önce hiçbir insanoğlundan duymadığı bu sözler karşı kulak kesilmişti Adam, devam etti: Çalışmam karşılığında bir ücret aldığımda ise, maddî anlamda ola ki bir rahatlık duydum fakat, o işten aldığım huzuru yitirdim Zira insanların bakışlarında bir kâr, bir pazarlık arzusu bakmak, beni huzurdan alıkoydu Üstelik, karşılığında para verdikleri vakit halk müziği, Allâh razı olsundiyerek duâ etmeyi de kestiler ve parasını verdikleri için, diğer her türlü cömertliği esirgediler Benim için başlıca olan, duâ ve muhabbetti Gördüm fakat, para işe karışınca, duâ ve muhabbet uzaklaşıyor, fitne ve kırgınlık oluyor Bu, benim açımdan şuna aynı ama: Allah, bana cennetinden bir köşk ihsan etmiş, fakat bana muhabbetle bakmayı kesmiş olsun Bu bana öylesine ağır geldi ama, tadım kaçtı Tüm bu beyin yorgunluklarının ardındaki, bir gün sığındım ve dedim ancak: Allâh'ım! Senin rızandan ve Senden terketmek, bana her şeyden daha acı ve zorlama gelmede Oysa ben Senin rızan için yaptımdiyebileceğim tek bir amelim bile olmadan geliyorum Sana Zira nefsim, her an araya girerek, bana dünyalık bir karşılık almayı telkin ediyor Bundan Başka bazı ihtiyaçlarım da nefsimle birlik edip, bu telkinleri haklı çıkarmaya çalışıyor Ben, cahilim İçinde bulunduğum hâl mi hakkımda hayırlıdır, yahut bir karşılık istek etmekle, bütün bu düşüncelerden sıyrılır da, daha mı huzurlu olurum, bilemiyorum Sana sığınıyor ve Sana yalvarıyorum Beni Senden alıkoyacaksa, paranın ve pulun, sadece kendinden yok, düşüncesinden bile âzâd eyle beni Hakkımda, cebi paralı bir varlıklı elde etmek mı, yoksa cebi manâsız bir yoksul elde etmek mı bahtı açık, bilmiyorum Fakat dileğim o ki; cebi doymuş gönül fakirlerinden etme beni Çünkü onlar, ceplerindeki para itibarıyla zengin olmalarına rağmen, Senin muhabbetinden ve Sana yakınlık arzusundan yandan fakirdirler Aç değilim Giyecek kıyafetim var gerçi ara sıra, bazı ihtiyaçlarımı onarmak hususunda insanlardan talepte bulunmak ve onların yüzlerini huzursuz görmek, hastalık duymama sebep oluyor İnsanlardan dilemek şiddet geliyor Elimdekinin şükrünü eda etmekten aciz kalırken, fazlasını istemekten hayâ etmekle birlikte, fazlasına ihtiyacım olduğu düşüncesinden de kurtulamıyorum Tüm bu fikirler gafletse, bundan sıyrılmayı diliyorum Eğer bu fikirler, Senin katında da makbulse, tez zamanda, dilediğince halletmeni bekliyorum Sen, bilmediklerimi bilir, hakkımda güzel ve hayırlı olanı lutfedersin Lutfet RabbimAdam, tüm bu sözlerin arkasında, minimum pul dek meraklı gözlerle bakarak, kendisini dinlemekte olan çula döndü ve şöyle söyledi: Seni, pulla alırlar Kimde çok olursan, o kişinin meşguliyeti artar Eğer kıymetin büyükse, sahibin olanı bir menfaat duygusu kaplar Seni elde edende, kibre düşme tehlikesi olmakla birlikte, seni temelli olarak kaybetmiş olanda da, daima başkalarının çuluna göz dikme ve kıskanma illeti beliriverir Böylece güzelsin, öyle hassın ama, işte, senden de bu sebeple uzaktan dururumÇul, nice zamandır duymadığı bu iltifatı yoksuldan duyunca, hayretler içinde kaldı Zira bu adam, kendisini methetmiş olmasına rağmen, elini bile sürmekten imtinâ etmişti Hemencecik öteki ırk geçti hayâlinden Ah o kibirli insanlar Dokunur, bakar, beğenmedikleri gibi, dahası hata bulurlardı Fakat bu fakir, pek güzelsin, böylece hassın diyordu işte Fakat uzaktan, anlaşılması kuvvet bir çekingenlikle söylüyordu bunu Çul bu düşüncelere dalmışken, yoksul konuşmasını sürdürdü: Hasılı, ey pul ve çul! Çokluğunuz azıtmaya, yokluğunuz sapıtmaya yol olur Her ne değin, varlığınızdan ötürü ihlâsına ve imânına halel gelmeyenler varsa da, bunlar, azın azıdır İkinizin de şerrinden, Allâh'a sığınırım Sizin fitnenize düşmekten koruması için, Allâh'a yalvarırım Bana çok yaklaşmayın! Zira, sizin yakınlığınızla, Allâh'a uzaktan düşmekten korkarım Lüzumunuzu ve size duyduğum ihtiyacı inkâr edemem lakin, gönlümde yer etmenizden çekinirimBu sözleri dinleyen pul, önce, ceplerinde ve ellerinde yıllardan beri dolaştığı diğer insanları, sonradan aylardır bir köşede nasıl unutulduğunu, sonra da bir süpürge darbesiyle farkına bile varılmadan nasıl dışarı atıldığını hatırladı Güya onca yorgunluğu hiç çekmemişçesine heyecanlı ve ümit verici bir sesle dedi fakat: Ey ademoğlu! Eğer şu sözlerinde arkadaşça isen, dilerim Allâh beni, senin elinden ayırmasın Zira senin gibi şanslı bir kulun eline düşmek, bana itibar getirir Senin ellerinde varlığımın hikmeti bilinir, varlığım amacına ulaşmış olur Lütfen, beni kabul et Beni senin ayağına kadar getiren Allâh'a güven ve benden korkma ama, Allâh'ın izniyle ben, senin gibi birine zarar verecek değilimÇulun hâli de pulunkinden pek öbür değildi O da, yıllarca durduğu tezgâhı, kendisine tâlip olan sayısız insanı, onların o kibirli tavırlarını ve burun kıvırmalarını, sonra bir paçavraymışçasına kapının dışına konulmasını hatırladı Ve sanki, onca ezilmişliği hiç yaşamamışçasına sevinçli ve umutlu bir sesle dedi ama: Ey Allâh'a sığınan yoksul! Sen işini O'na havâle ettin, O da bizi senin ayaklarına getirdi Sen bizden kaçtın, O, bizi senin peşine düşürdü Yıllar var, şu dünyada nice insanla karşılaştım da, senin gibisine rastlamak, bugüne nasip oldu İnsanların nicesi bana baktı ve bana dokundu fakat, benden ama, rengimi beğenmedikleri ve dirençli dokumu, kaba addettikleri için yüz çevirdiler İçlerinde bir tane bile, Allah'tan uzaklaşmak kaygısıyla benden el çeken olmadı Onlarda her zaman bir benlik ve kibir kokusu duydum Beni ya göz zevklerine hitap etmediğim, ya da birilerine beğendiremeyecekleri endişesini duydukları için reddettiler Onlar, giyinirken bile, diğer insanların beğenisini ve takdirini toplayabilmek arkasında koştular Oysa sen, şükrümü edâ edememekten korkmakta ve böylece, ne denli değerli olduğumu dile getirmektesin Sen, benden kaçmakla beni değerli kılmaktayken, kim bilir beni kabul etmekle, ne kadar yüceltirsin İyi bil ancak, senin kıymetli bedenin için elbise olmak, benim gibi bir çulun en büyük mutluluğu olacaktır Ve korkma ki, Allâh'ın izniyle ben, sana hasar verecek değilimPul ve çul, nicedir şükrederlerdi ya hani, insan olmadıklarına Birincil defa bu sefer, imrenme ile baktılar bir insanın yüzüne Yalvarırcasına, sığınırcasına baktılar Fakir, dinledikten sonra, bir vakit dalgın gözlerle seyretti onları Gözleri yaşardı Dedi ancak: İyi bilin ki; ben acayip bir yoksulum Size dair yaşayan olduğum fırtınalarsa, ancak bu yoksulluğumdandır Lâkin, derler oysa, deniz, illâ oysa dalgalanır Hemen, sizi bana gönderen Allâh'a hamd olsun ama, sizi kabul etsem de, reddetsem de yoksul kalacağım Zira sizi katiyen sahiplenmeyecek ve emanet olduğunuzu katiyen unutmayacağım Eğer unutacak olur ve şu verdiğim iddiaya göre döneklik edersem, hemencecik beni terk edin Bir De bu vesileyle, yüzüme bir de tokat vurun fakat, dönekliğimin cezasını eksik da olsa bulmuş olayım Lakin eğer, sözümde sabit kalır da, her dâim emanet olduğunuzu hatırlayarak, hakkınız olduğu üzere kullanırsam, siz de bana karşı vefasızlık yapmayın Zaten, salt varlığınız, bir insanı gerçekte zengin kılmaz Zira nicesi, sizinle her dem birlikte olmasına rağmen, eyvah ama o kadar fakirdir Çünkü onlar, Allah'ın zikrinden uzaktan ve gaflet içindedirler Yani gerçek zenginlikten yoksun kalmışlardır Sizi ve beni yaratan Allah, bizi yolundan ayırmasın Zenginliklerin tek sahibi O'dur Şart böyleyken, hiç kimseyi, bir pul ile bir çula güvendirip de, zenginlik iddiasında bulundurmasınBütün bu sırada, gönlüne bir mahzunluk çöktü, gözlerini kapattı ve bir vakit sustuktan daha sonra, sözlerini şöyle sürdürdü adam: Allâh'ım! Yoksulum Olsa da iki pulum, üç çulum, hayır, gönlüm Senin muhabbetinden mahrum kalırsa, işte, şu âlemde her yoksuldan daha yoksulum!Sonradan, uzun uzun bakıştı pul, çul ve fakir Ve sanki, daha önce beraberce söylemeye alışkınmış gibi, bir ağızdan şu duâyı ettiler: Rabbimiz! Bizi birbirimiz için rahmet vesilesi kıl Bizi birbirimiz için fesatlık sebebi olmaktan koru Birbirimize aleyhinde taşımakta olduğumuz sui zanlardan bizi âzâd eyle de, o zanların esiri ve kölesi olup, birbirimizi kırmayalım Bizi, Sana gelen yollarda birbirimiz için şevk, aşk ve gayret dolu yol arkadaşları olmakla nasiplendir Zira bizler ancak, Sana ulaşmak ve Senin için varolmakla huzur buluruz Canlı cansız her varlık, Senin zikrinle meşgul ve mutluyken, bizi birbirimiz için, seni hatırlamaya sebep et Bizler, senin mahlûkunuz Bizleri muhafaza et ÂminPul, çul ve fakir, işte bu duâdan sonradan, yola birlikte devam ettiler Allah, rızasından ayrılmaktan gayrı endişe taşımayan bu kulunun elinde, pul ile çulu öylesine kıymetlendirdi oysa; önceleri yüzüne bile bakılmayan çul ve önceden köşelere atılıp unutulan pul, varoldukları sürece her dâim şükür ve hayır vesilesi oldular Pul ve çul yoksula refah; yoksul da pul ve çula övünç getirdi Gerçekte, hayır, fakir dememeliyiz Zira bu yoksul, hakîki zenginliğe ermiş sayılı kullardandı, ama, sırf o kendisine zengindenmesini istemediği için, fakir demeyi sürdürdük Zira, gönlü Allâh sevgisi ve yakınlığı ile zenginleştirilmiş bir güzelin ricasını, emir bildik Göklerden üç giz düşmüş: Bir pul, bir çul, bir yoksul Üçü de keza mâlumdur, ayrıca bir öyle meçhûl Neslihan Nur Türk  
 

Similar threads

Rüyanızda bir çul görmeniz; evinizin olacağına fakat*insanlara yardımsever yardımcı olamayacağınıza, size herhangi bir yararı*olmayan birtakım mallar elde edeceğinize*ve antika eşyalara merak salacağınıza dikkat çekici eder Çul kelimesinin rüya tabiri ayrım etmiş olduğunuz üzere kısa ve öz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
312
Rüyanızda bir çul görmeniz; evinizin olacağına ama*insanlara faydalı yardımcı olamayacağınıza, size herhangi bir yararı*olmayan birtakım mallar elde edeceğinize*ve antika eşyalara merak salacağınıza dikkat çekici eder Çul kelimesinin rüya tabiri fark etmiş olduğunuz üzere kısa ve öz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
219
Sagopa Kajmer Kendim İçin Sago Acıyla Yoğrulur , Kendi Yağında Kavrulur Mutluluğum Yavrudur , Paranoyak Olduğum Doğrudur Dilim Damağımı Kurutur , Çölde Yağmur Kurudur Sessizliğim Konuşur , Ben Dünyayla Boğuşur Herkes Birgün Soğuyacak Bu Fani Gidici Hayattan Bütün Bedenler Soğuyacaktır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
64
yoksul ve varlıklı YOKSUL VE VARLIKLI Resüli Ekrem (sav her zamanki gibi meclisinde yerleşik ve dostları da etrafında halka şeklinde, onu bir yüzük taşı gibi ortaya almışlardı sırası gelmişken eski elbiseli yoksul bir müslüman kapıdan içeriye girdi İslami adetlere kadar herkes her hangi mevkide...
Cevaplar
0
Görüntüleme
78
Ceza Neyim Var Ancak ( feat Sagopa Kajmer) Bir bahçemiz var; Bir taraf çiçekli, bir tarafsa çöl Bir tarafta gökkusagi, değişik tarafsa âmâ Sınırda kalmışlardanız biz Her Zaman sınıfta kalmışlardan fazla uzaktayız; Can Sıkıntısı çekmişlere yakın bir yerde Çölde kazanılan zaferler; Tümü kanla...
Cevaplar
0
Görüntüleme
76
858,500Konular
982,369Mesajlar
32,972Kullanıcılar
estergon37Son üye
Üst Alt