Çok yağlı ve şekerli yiyeceklerin tüketimindeki artış, sistemsiz uyku, hormonal değişim ve fizikî aktivitelerdeki azalmayla kendini gösteren sedanter ömür usulü ile kıyafetlerimizin içine sığamıyoruz. Yapılan bir araştırma, Türkiye'nin yüzde 60'ının pandemide yaygınlaşan sedanter hayat usulüyle kilo aldığını ortaya koyuyor.
Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine nazaran, dünyada yaşayan insanların yüzde 60 ile yüzde 85'i, gereğince fizikî aktivite yapmayıp sedanter bir hayat şekli sürdürüyor. Yapılan araştırmalar, tembelliğe dayalı bir ömrü söz eden sedanter şeklin, pandemide değişen beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak arttığını gösteriyor. Uzmanlar bu süreçte konutta sıklıkla tüketilen atıştırmalıkların yanı sıra, uyku nizamındaki değişiklikler ve fizikî aktivitelerdeki azalmanın, sedanter hayat üslubunun yaygınlaşmasını tetiklediğini söylüyor.
Duyusal yeme davranışı sıklık kazandı
Ipsos tarafından gerçekleştirilen "Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması" da Türkiye'nin yüzde 60'ının pandemide yaygınlaşan sedanter ömür şekliyle kilo aldığını ortaya koyuyor. Fizikî aktivitenin yok denecek kadar az olduğu sedanter hayat usulünün fazla kiloları beraberinde getirdiğini belirten Diyetisyen Beğenilen Karaca Kayan, "Hastalarımız üzerinde yaptığımız araştırmada sedanter ömür ile şarküteri eserleri, yağlı peynirler, hazır paketli besinler, kızartmalar, tatlılar üzere yiyeceklerin tüketiminde artış yaşandığını gördük. Buna rağmen fizikî aktiviteyle birlikte tokluk hissine yardımcı olan posalı besinlerin tüketimi en düşük düzeylere geriledi.” diye konuştu.
Pandeminin yarattığı gerilim ve telaşın bir sonucu olarak duygusal yeme davranışlarının arttığını söyleyen Beğenilen Karaca Kayan, "Araştırmamız, olumsuz hislerle başa çıkmak için devayı çok karbonhidratlı, şekerli ve yağlı yiyeceklerde bulduğumuzu gösteriyor. Buna rağmen bağışıklık sistemimizi destekleyen meyve, zerzevat ile zencefil, zerdeçal üzere antiinflamatuar baharatların tüketiminde gözle görülür bir formda artış yaşandığını tespit ettik. Evvelden hiç meyve tüketmeyen çocukların bu süreçte meyve yeme alışkanlığı kazandığını gördük.” tabirlerini kullandı.
Bedenin virüslerle uğraşını desteklemek gerekiyor
Nizamlı idman, kaliteli uyku, kâfi ve istikrarlı beslenme ile beden direncinin korunmasının salgının denetim altına alınmasındaki işlevine dikkat çeken Beğenilen Karaca Kayan, "Pandemi vitamin, mineral ve antioksidan açısından güçlü beslenme biçimini benimsememiz gerektiğini gösterdi. Bu süreçte akciğer enfeksiyonuna karşı önerilen D vitamini kullanımını da alışkanlık haline getirmeliyiz. Nizamlı olarak prebiyotik ve probiyotik alımı, çinko içerikli beslenme ile bağışıklığımızı güçlendirmeliyiz. Turunçgiller, ceviz, badem üzere sert kabuklu yemişler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, peynir, havuç üzere A, C, E antioksidan vitaminlerinden varlıklı besinlerle bedenimizin virüslerle uğraşını desteklemeliyiz.” dedi.
Vitamin ve mineral dayanaklarının uzmanların denetiminde kullanılması gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen, "Vitamin ve mineral takviyeleriyle ortaya çıkan toksinlerin ve ziyanlı unsurların bedenimizden arındırılması için kâfi su tüketimi büyük kıymet taşıyor.” diye kelamlarına ekledi.