Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Baharatlar

Baharatlar

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Baharatlar 7 ana grupta incelenir:

1 Köklerinden faydalanılanlar : Kara turp, kırmızı turp gibi
2 Gövdelerinden faydalanılanlar : Zencefil, tarçın gibi
3 Yapraklarından faydalanılanlar : Nane, kekik, merzengüş, maydanoz, defne gibi
4 Soğan yapısında olanlar : Mutfak soğanı, sarmısak gibi
5 Çiçeklerinden faydalanılanlar : Karanfil gibi
6 Meyvelerinden faydalanılanlar : Kimyon, anason, karabiber, kırmızı biber, vanilya gibi
7 Tohumlarından faydalanılanlar : Hardal, küçük Hindistan cevizi gibi

Anason: Haziranağustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 5060 cm yüksekliğinde, bir senelik bitkidir Gövdesi dik, silindir biçiminde, içi boş, çok dallı, tüylü ve üstü çizgilidir Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalb biçimindedir Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sarı renklidir Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin edilmektedir Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetiştiği yerin şartlarına bağlıdır Uçucu yağın % 8090’ı anetoldür Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi çok olmayan bir maddedir Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebeb olur Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı verilir Büyükler % 12’lik çayını günde 23 bardak alabilir Kullanılan kısmı, meyvaları ve yapraklarıdır Meyveleri tamamen olgunlaştıktan sonra toplanır ve gölgede kurutulur
Çörekotu: Hazirantemmuz ayları arasında yeşille karışık açık mâvi renkli çiçekler açan, 2040 cm boyunda bir senelik, otsu bir bitkidir Yol kenarları ve bilhassa ekin tarlaları içinde bulunur Gövde dik ve kısa tüylüdür Yaprakların alttakileri saplı, üsttekileri sapsızdır Çiçekler uzun saplı ve tek tektir Taç yaprakları iki loplu ve bal özü bezleri taşıyan 8 tâne küçük parça hâlindedir Meyveleri çok tohumlu olup, tohumlar siyah renkli ve oval şekillidir Güney Avrupa, Balkan memleketleri, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan’da yetiştirilmektedir Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır Tohumları tamâmen olgunlaştıktan sonra toplanır ve güneşte kurutulur Çörekotu tohumlarında uçucu ve sabit yağ, tanen, şekerler, glikozit bünyeli bir saponin ve alkaloitler bulunmuştur Tohumları gaz söktürücü, uyarıcı ve idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır Güzel kokusu sebebiyle müshil ilâçlarının içine ilâve edilen iyi bir lezzet ve koku değiştiricidir Çörekotunun Anadolu’da bulunan ve aynı şekilde kullanılan diğer türleri şunlardır:

Şam çörekotu (Nigella damascena): Yaprakları parçalıdır Çiçekleri tek ve üst yapraklar tarafından örtülmüş durumdadır Parlak mâvi çiçeklidir

Kır çörek otu (Nigella arvensis): 1030 cm yüksekliğinde mâvi çiçeklidir Yaprakları sivri parçalıdır Tohumları kurt düşürücü olarak da kullanılır

Defne: 618 m yüksekliğinde, yuvarlak tepeli ve sık dallı bir ağaç veya ağaçtır Almaşık sapın iki yanında karşılıklı değil de aralıklı olarak bir sağda, bir solda bitmiş yapraklar şeklinde dizilmiş, 7510 cm uzunluğundaki yapraklar oval biçimli, donuk renkli derimsi ve sert kenarları da genellikle dalgalıdır Bitkinin sarımsı veya yeşilimsi beyaz renkte küçük çiçekleri, olgunlaştığında rengi koyu mora dönen tek tohumlu, etli meyveleri vardır Bitkinin kullanılan kısmı yaprak ve meyveleridir Yaprakları uçucu yağ yönünden zengindir Baharat olarak kullanılır Defne meyvelerinde de uçucu yağ ve diğer yağlar, acı maddeler bulunur Meyveleri midevî ve sinir ağrılarına karşı kullanılır Meyve yapraklarından elde edilen yağ cildi tahriş edici merhemlerin içine konur Aynı maksat için veteriner hekimlikte de, bundan başka sabun ve şampuanlara koku vermek için de kullanılır

Hardal: 0,21,5 m boylarında beyaz veya sarı çiçekli, yıllık otsu bitkilerdir 10 kadar türü vardır Türlerinin çoğu Akdeniz çevresi memleketlerinde yetişir Hardalın beyaz hardal otu, siyah hardal otu, yabanî hardal olmak üzere değişik türleri vardır

Siyah hardal otu (Sinapis nigra): 11,5 m boyunda, bir yıllık sarı çiçekli otsu bir bitkidir Yaprakları saplıdır Meyveleri 13 cm uzunlukta 23 mm genişlikte, sap üzerine yatık, tüysüz, hemen hemen dört köşeli, kısa sivri uçludur Yassı ve köşeli olan meyvelerinde tohumların bulunduğu yerler şişkindir Tohumlar kırmızımsı siyah renktedir Bitkinin Orta Avrupa, Anadolu ve İran’da kültürü yapılır

Kullanılan kısımları tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır Bitkinin yaprakları dökülmeye başladığında meyve salkımları toplanır Bunlar 15 gün kadar gölgede kurutulduktan sonra tohumları alınır Hardal tohumlarında müsilaj, yağ, sinapin, sinigrin isimli glikozit ve mirozinaz fermenti vardır Çok eskiden beri tıpta kullanılmaktadır Dâhilen hardal tohumu unu az dozlarda midevî, yatıştırıcı ve tarçınla karıştırılırsa iyi bir iştah açıcıdır Hâricen yakı, lapa veya banyo hâlinde romatizma ve bronşitte mevzii tahriş yapmak için kullanılır Hardal yağı cildi tahriş eder, onun için sürüldüğü yer kızarır Hafif antiseptiktir Dumanı öksürük ve gözyaşı getirir En fazla baharat olarak kullanılır Deriyi tahriş edip, kızarttığından iç organlardaki kanı dışarıya toplar Zehirlenmelerde kusturucu etkisinden faydalanılır Hardal yakıları bir saatten fazla tutulmamalıdır Aksi halde yılancığa benzer büyük şişler meydana gelir Yakılar ılık suda ısıtılır Sıcak su fermentleri tahrip eder Hardal yakısı, hardal tozunun kâğıt üzerine yapıştırılması suretiyle elde olunur Kullanılacağı zaman ılık suda ıslatılarak hardallı tarafı deriye gelecek şekilde kullanılır

Beyaz hardal otu (Sinapis alba): Beyaz çiçekli hardal otudur Vatanı Akdeniz çevresi memleketleridir Orta Avrupa ve Kuzey Amerika’da da kültürü yapılır Önemli bir yağ bitkisidir

Beyaz hardal otunun sarıkırmızı veya beyaz renkteki olgun tohumlarından hardal yağı elde edilir Kullanılışı siyah hardal otu ile aynıdır

Yabani hardal (Sinapis arvensis): 2060 cm yüksekliğinde, memleketimizde tarla ve nadaslarda, yol kenarlarında yetişen bir tarla otudur

Hindistancevizi: Srilanka, Malezya ve Afrika ülkelerinde yetiştirilir Baharat olarak kullanılan, bilinen Hindistancevizi meyvesinden farklıdır Küçük hindistancevizi olarak anılır fakat tamâmen farklı olan bir bitkidir Tropik bölgelerde (Moluk Adaları) yetişir Yaz ve kış yeşil olur 10 m yüksekliğindedir Avrupalılar buna muskatcevizi de derler Çünkü Avrupa’ya eskiden Arabistan limanlarından Muskat’tan gönderilirdi Tohumları tıpta kullanılır Meyveleri kapsül biçimdedir Her kapsül irice bir tohum ihtivâ eder Tohumun içinde “arillus denilen ağsı bir örtü vardır Tohumları ve etli olan aril denilen kısmı kullanılır Tohumları miristisin, uçucu yağ, nişasta ihtivâ eder Aromatik kokusundan dolayı bâzı ilaçların bileşimine girer Sindirim kolaylaştırıcı ve gaz söktürücü etkisi vardır Bu sebeple bilhassa küçük çocuklara verilir Etli kısmı da aromatik kokuludur Yüksek dozları zehirlidir Türkiye'de yılda 1500 ton civarında tüketilir Tatlı ve pastacılarda yoğun olarak kullanılır

Karabiber: Hindistan, Brezilya, Singapur, Malezya, endonozya ve Vietnamda yetiştiriliyor Adana ciarında deneme üretimleri yapıldı, fakat başarılı sonuç alınamadı Ülkemizin iklimi Karabiber yetiştirilmesini müsait değil Karabiberin, Salvak, Malabar ve Beyaz Karabiber olmak üzere üç çeşidi var Bunlardan Salavak, biraz çekildiği zaman esmer, Malabar açık giri ve Beyaz Karabiber ise süt beyazı renginde oluyor Karabiber, başta kebap ve köfteler olmak üzere, birçok yemekte kullanılıyor Karabiberin ülkemizdeki yıllık tüketimi 3 bin ton civarında

Karanfil: 1020 m yüksekliğinde, yaprak dökmeyen ağaçlardan elde edilir Vatanı, tropik Asya (Moluk Adaları, Zengîbar) dır Karanfil bildiğimiz süs karanfil çiçeğinden farklıdır Yaz kış yeşil kalan yaprakları, meşin gibi serttir Çiçekleri pembedir ve kiraz çiçekleri gibi demet hâlinde bulunurlar Bu çiçeklerin kurutulmuş tomurcukları “karanfil adını alır Kurutulmuş tomurcuklar, 10 mm boyunda, çiviye benzer şekilde, ovaryumu hafif dört köşeli, dört taç ve çanak yaprağından meydana gelmiş olup, kırmızıkahverenklidir Çiçek sapları da karanfil adıyla satılmakta ise de ikinci kalite ürün sayılmaktadır Karanfile koku ve lezzetini veren “eugenol adındaki bir uçucu yağdır Kurutulmuş tomurcuklar ezilip subuharı distilasyonuna tâbi tutulursa % 1420 kadar karanfil esansı denilen uçucu yağ elde edilir Bu uçucu yağda % 8090 kadar eugenol ve %3 kadar da asetil eugenol bulunur Eugenol, hoş kokulu, kuvvetli antiseptik ve analjezik bir maddedir Karanfil çok eski çağlardan beri baharat olarak kullanılmaktadır Eskiden saraylarda konuşacak kimseler, nefesleri güzel koksun diye karanfil kullanırlardı Tıpta, diş hekimliğinde, diş tedâvisinde ağrı kesici ve antiseptik olarak kullanılır Gaz söktürücü bir etkisi de vardır Diş macunlarının terkibine girer Pasta ve şekercilikte, parfümeride ve sabun sanâyiinde kullanılır Ayrıca eugenol vanilin eldesinde kullanılan başlıca maddelerden biridir Bugün karanfilin en çok yetiştirildiği ve ihraç edildiği ülkelerin başında Zengibar ve Madagaskar gelir

Kekik: Mayıseylül ayları arasında çiçek açan çok yıllık, çok dallı, odunsu ve küçük çalımsı bir bitkidir Yol kenarlarında kurak bölgelerde, bilhassa dağlık yerlerde çok rastlanır Tabanda odunlaşmış bir gövdesi, ince dört köşeli ve kırmızımsı renkli dalları vardır Yaprakları 1 cm kadar uzunlukta, oval, sapsız veya kısa saplıdır Yapraklarda, uçucu yağ depo eden salgı tüyleri bulunur Çiçekler küçük, iki veya çok çiçekli pembemsi, morbeyaz veya kırmızı renklerde, dalların uçlarında küresel durumlar teşkil ederler Çanak ve taç yaprakları tüpsü ve lopludur Anadolu’da oldukça yayılmış olup, birçok varyeteleri de vardır Memleketimizde 37 kekik türü bulunmaktadır Halk arasında kekiğe benzeyen mercan köşk veya merzengüş (origanum) türleri; İstanbul kekiği, İzmir kekiği gibi adlarla kekik yerine kullanılmaktadır Kekiğin sarımsı renkte bir uçucu yağı vardır Bu yağda önemli olan ve kokusunu veren thymol bulunur Kekik, çay hâlinde mide ağrılarına karşı, dolaşım uyarıcısı, baharat olarak ve idrar söktürücü olarak kullanılır Thymol az dozlarda midevî, balgam söktürücü, sinir kuvvetlendirici ve boğaz ağrılarına karşı kullanılır Yüksek dozlarda ise antiseptik ve kurt düşürücü olarak verilir

Kimyon: Konya ve Polatlı'da yetiştirilir Konya'da yetiştirilen, sarımtırak bir renge sahiptir Çekildiği zaman Polatlı cinsi hafif esmer olur Sucuk ve köfte yapımında kullanılır Aromatik yapısı sebebiyle, kıyma ile yapılan yemeklerde tercih edilen bir baharattır

Kırmızı Pul Biber: Güneydoğu illerinde, en çok Gaziantep ve ıslahiye'de üretiliyor Biberin yüzde 60'ı Islahiye'de üretilir Fakat buna Maraş biberi denir Kırmızı Biber, kurutulup, taş değirmende kalın bir şekilde öğütülür Yıllık 10 bin ton tüketiliyor

Köfte Baharı: Bu baharat, değişik baharatların belirli ölçülerde karıştırılıp eöğütülmesinden elde edilen bir karışım Ana maddesi kişniş Karabiber, Tatlı Kırmızı Biber, az miktarda Karanfil, Defne yaprağı ve Kekik'ten oluşuyor

Susam: Bir metre boyunda, yağ veren bir yıllık otsu bir bitkidir Başlıca Hindistan, Çin ve Sudan’da yetişir Bitkinin alt yaprakları karşılıklı ve loblu, üst yapraklar tam ve mızrak şeklindedir Çiçekler beyaz veya pembe olup, yaprakların koltuğunda salkım durumunda toplanmışlardır Meyveleri 23 cm boyunda, uzun, prizmatik ve çok tohumlu bir kapsüldür Susam, sıcağı çok sever Isı miktarı fazla olan yerlerde tohum verimi ve yağ oranı artar Orta derecede ağır ve humuslu topraklarda iyi yetişir Tohumlarından % 50 civârında yağ elde edilir Yağı hemen hemen kokusuz ve soluk renklidir Yemek yağı olarak kullanılır Tedâvide müshil etkilidir Kabukları soyulmuş susam tohumlarının ezilmesiyle tahin elde edilir Bu da tahin helvası yapımında kullanılır Ayrıca susam tohumları simit ve pastaların üzerine konur

Sumak: Güneydoğu Anadolu'da yetişen, çalı gurubundan, bodur bir ağacın yapraklarının kurutulup toz haline getirilmesiyle elde edilir Yaprakları tanen, şekerler ve sarı renkli boya maddeleri taşırlar Kabız edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrıca yünlü kumaşların boyanmasında kullanılır Boğaz ve diş etleri hastalıklarında da gargara hâlinde kullanılır Sumağın, sarı çiçeklerinin taç yaprakları ve meyvelerinde oldukça keskin ekşi bir lezzet vardır Güneydoğu'ya has ezmeve çeşitli yörelerde yapılan mantı ile birlikte yenilir

Tarçın: Vatanı Güney ve Güneydoğu Asya olan, yaprak dökmeyen aromatik kokulu ağaçtan elde edilir Önemli olan iki tür tarçın en çok kullanılmaktadır

Çin tarçını (Cinnamamum cassia): Güneydoğu Çin’de yetiştirilen bir türdür 1012 m yüksekliğinde kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır Esas ağacın kurutulmuş kabukları kullanılır Kabukların dış kısmında mantar tabakası bulunur ve grimsi renklidir Kokusu kuvvetli ve özel, tadı tatlımsı ve yakıcıdır Tanen ve uçucu yağ taşır Baharat olarak kullanılır Meyveleri de baharatlı lezzetli ve tarçın kokuludur Tarçın yerine kullanılır

Seylan tarçını( Cinnamomum seylanicum): Kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaçtır Hindistan ve Doğu Hint Adalarında yetişir Kabukları kahverenkli, boru şeklinde iç içe geçmiş ve mantar tabakası yoktur Özel kokulu ve tatlımsı baharlı, lezzetlidir Tanen ve uçucu yağ taşır Kabız, gaz söktürücü ve antiseptik etkisi vardır Baharat ve koku verici olarak kullanılır

Tarçın esansı: Seylan tarçınının kabuklarından elde edilen bir uçucu yağdır Kuvvetli tarçın kokuludur Gıdâ ve parfümeri sanâyinde koku verici olarak kullanılır

Tatlı Toz Biber: Hiç acısı olmayanı, Geyve'de, Osmangazi civarında üretiliyor Tatlı Kırmızı Biberi'in kurutulup öğütülmesiyle elde ediliyor Ayrıca, acı olan cinsi ise Karacabiy, Kemalpaşa ve İnegöl'de yetiştiriliyor

Vanilya: Birçok tropikal ülkelerde yetiştirilen, tırmanıcı gövdeli bitkilerdir Vatanı Meksika, Madagaskar, Java ve Antillerdir Bitkinin yaprakları sapsız, yassı ve etlidir Meyveleri 1520 cm uzunlukta, yassı, iki uca doğru incelmiş, parlak siyahımsı renkli bir kapsüldür Kokusu özel ve tadı acıdır Yeşilken toplanıp, sonra suda haşlandıktan sonra kurutulan meyveleri kullanılır Özel kokulu vanilin maddesi ancak fermentatif bir kurutma sonucunda meydana gelmektedir Vanilin meyveden glikosit ile bağlı durumdadır Ancak böyle bir kurutma esnâsındaki mayalanma ile serbest hâle geçmektedir Mîde ve sinir sistemini uyarıcı etkilere sâhiptir Koku verici olarak gıdâ sanâyiinde kullanılmaktadır

Yenibahar: Batı'da Jameika Biberiolarak da bilinir Başta Jameika olnak üzere, Maksika ve Malezya'da yetiştirilen Yenibahar, Pimento Officinalisadlı bitkinin, olgunlaşmamış meyvelerinden elde edilir Özellikle köftelerde kullanılıyor Yılda 500 ton tüketiliyor

Zencefil: 100 cm boyunda kamış görünüşünde çok yıllık otsu bir bitkidir Yapraklar mızrak şeklinde sivri uçlu ve tarçın kokuludur Çiçekler sarı renkli ve çoğu bir arada bulunurlar Zencefilin vatanı Güney Asya olmakla berâber Hindistan, Batı Afrika gibi birçok tropik bölgelerde ekimi yapılır Memleketimizde ancak seralarda yetiştirilir Nemli iklimi ve sulak yerleri sever Bitkinin kökleri nişasta, reçine ve uçucu yağlar taşır Kökler yassı ve grimsi renklidir Kuvvetli kokulu ve biraz acımsı lezzetlidir Baharat olarak kullanılır Zencefil yağının hazmı kolaylaştırıcı tesiri vardır Ayrıca yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir


BAHARATIN ÖYKÜSÜ
Baharatlar, çiçek, yaprak veya kabukları kurutularak, dört mevsim lezzet ve şifa dağıtıyor Bazen bir çiçeğin, bazen dev bir ağaç kabuğunun, bazen de bir orkide soğanının adı olan baharatlar, insanoğlunun çok eskilerden beri değişik amaçlarla kullandığı bitkilerdir
Baharatın ilk kullanıldığı yer olarak, Uzak Doğu kabul edilir Avrupa'da ilk tanınan baharatlar ise, Hint Karabiberidir O yıllarda, birşeyin pahalı olduğunu ifade etmek için, Karabiber gibi pahalıdenildiği de kayıtlarda yer almaktadır Avrupalı'larca yağ ve merhem yapımında kullanılan tarçın, Hindistan ve Seylan gibi ülkelerden, kervanlarla İskenderiye'ye kadar getiriliyordu Öyle ki, bir zamanlar tarçının, Arabistan'da yetiştirildiği zannediliyordu İlk çağdan beri Çin ve Hindistan'da kullanılan zencefilin, Hindistan'dan geldiğini bilmeyen Dioskorides ve Plinius'a göre, bu baharat Yunanlılar'a Persliler tarafından tanıtıldı Zencefil, Romalı'ların besin maddelerinde büyük rol oynamıştı
Zencefilin Ortaçağ Avrupası'nda kullanımı, karabiber kadar yaygındı ve onun gibi pahalıydı İlaç ve boya olarak kullanılan, Keşmir, İran ve Frigya'dan gelen safran, Romalılar tarafından biliniyor ve kullanılıyordu
Baharatın Bizans İmparatorluğu yoluyla Avrupa'ya geçmesi, 9 yüzyıldan itibaren engellendi Ama çok miktarda tüketilen etin muhafazası için, baharata duyulan ihtiyaç ve onun güzel tadı, zengin sınıflarına baharatı unutturamadı
Baharatın yıldızı Avrupa'da yeniden parladı ve safran, Fransa ile İtalya'da ekilmeye başladı Doğu Akdeniz limanları (İskenderiye) Avrupalı tüccarlara yeniden açılınca, Venedikli'ler Avrupa piyasasında hemen hemen bir tekel kurdular
Orta çağın sonunda, Avrupa'da baharat tutkusu, aşırı derecede çoğalmıştı Şatafatlı ziyafetlerde baharatlı yemekler yapmak modaydı Alabildiğine zenginleşmiş olan baharat tüccarları, Floransa'da bu işi sanat haline getirdiler ve 19 yüzyılın başında 288 çeşit baharat sattılar Venedik'in tekelinden kurtulmak için baharat sağlamaya çalışmak, büyük coğrafi keşiflerin önemli sebeplerinden biri oldu 16 ve 17 yüzyıllarda, Portekiz, İspanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi sömürgeci ülkeler, baharat ticaretinde sıkı bir yarışa girdiler
İ bni Sina'nın bahsettiği, Hindistanceveze ve Meksike vanilyası, 16 yüzyılın başında Avrupa'ya geldi Atlantik limanlarına büyük miktarda gelen baharatlara, sayısız iyileştirici nitelikler atfediliyordu 1560 yılına kadar, baharatın fiyatı Lizbon'da sürekli bir artış gösterdi Bundan sonraki iki yüzyıl boyunca da, baharat sürekli değeri artan bir ürün oldu Baharat yetiştiren yerlerin artması ve de yemek zevkinin değişmesi, 19 yüzyılın başlarında baharatın ticari önemini biraz olsun azalttı
Baharat Anadolu'ya Afrika ülkelerinden yine kervanlarla getiriliyordu Develerle güney illerimize gelen baharatlar, daha sonra oradan diğer illere ve İstanbul'a gönderiliyordu Baharat çeşitlerinin Uzakdoğu'da da yetiştirilmeye başlamasıyla, buradan denizyoluyla İskenderun'a getirildi
Hem getirilmesinin zor olması, hem de ekonomik olmaması sebebiyle, zamanla birçok baharat da yurdumuz topraklarında yetiştirilmeye başladı Fakat, Karabiber, Hindistancevizi gibi, iklim şartlarının müsait olmaması sebebiyle yetiştirilemeyen 56 çeşit halihazırda ülkemize başka yerlerden getiriliyor
Baharatı günümüzde en çok Hintli'ler kullanıyor Bunun yanısıra, Avrupa ve Amerika'da da baharat kullanımı çok yaygın Bilhassa italyan ve Fransız mutfaklarında baharatın büyük bir önemi var Türkiye de, en çok baharat kullanan ülkeler arasında yer alıyor Özellikle Güneydoğu illerimizde, acı biber tüketimi bir hayli fazla
 

Similar threads

Esas Baharatlar Baharat Grupları ve Yetiştirildikleri Yerler Baharatlar 7 başlıca grupta incelenir: 1 Köklerinden faydalanılanlar : Kara turp, kırmızı turp gibi 2 Gövdelerinden faydalanılanlar : Zencefil, tarçın gibi 3 Yapraklarından faydalanılanlar : Nane, kekik, merzengüş, maydanoz, defne...
Cevaplar
0
Görüntüleme
100
Adaçayı Ballıbabagillerden kokulu bir bitkidir Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çokça yetişir Tüylü ve beyazımsı bir renkte olan yapraklarının kurusu çay gibi haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de kullanılır Özellikle karaciğer, ördek, kaz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
129
Başlıca Baharatlar Baharat Grupları ve Yetiştirildikleri Yerler Baharatlar 7 ana grupta incelenir: 1 Koklerinden faydalanılanlar : Kara turp, kırmızı turp gibi 2 Govdelerinden faydalanılanlar : Zencefil, tarcın gibi 3 Yapraklarından faydalanılanlar : Nane, kekik, merzenguş, maydanoz, defne...
Cevaplar
0
Görüntüleme
145
Baharatlar nerede nasıl ne için kullanılır ? Tüm merak eden meleklerimiz için, baharatların nasıl nerelerde ne için kullanıldığna dair güzel bir yazı arkadaşlarım Baharatlar 7 ana grupta incelenir : Köklerinden faydalanılanlar: Karaturp, kırmızıturp Gövdelerinden faydalanılanlar: Zencefil...
Cevaplar
0
Görüntüleme
122
Hardal Bitkisi (Brassicaceae ) Nedir Hardal: 0,21,5 m boylarında beyaz veya sarı çiçekli, yıllık otsu bitkilerdir 10 değin türü vardır Türlerinin birçok Akdeniz çevresi memleketlerinde yetişir Hardalın beyaz hardal otu, siyah hardal otu, yabanî hardal olmak üzere değişik türleri vardır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
106
858,505Konular
982,722Mesajlar
33,057Kullanıcılar
yaramaz61Son üye
Üst Alt